2020 yılının Ekim ayının başları… Pandemi dönemi…
Ben yurtdışındayım… Eşim ve o zamanlarda 19 yaşında olan küçük oğlum, Çorlu’dan, Şitsu(Shih tzu) cinsi iki aylık bir köpek yavrusu almışlar; mamasını, oyun bahçesini, oyuncaklarını, köpek yataklarını vs gibi fotoğraflarını atıyorlar. O kadar mutlular ki, sanki eve bebek gelmiş…
İçimden, “ evde, bir köpek yavrusu eksikti” dedim. Evdekiler o kadar mutlu ve heyecanlılar ki, bunu dışa vurup, onları kırmak istemedim…
Eve döndüğümde, evdeki sirke kokusu genizlerimi yaktı. Sonradan öğrendim ki, bizimkiler, evin üç-dört tarafına, köpek yavrusu çişini yapsın diye pet bezler koysalar da, yavru, bazen o pet bezlerinin dışına da çişini yapıyormuş. Bizimkiler de, pet bezlerinin dışındaki çiş kokusunu gidermek için, hemen o bölgeyi sirkeli suyla siliyorlarmış. Hemen silinmezse, yavru, aynı bölgeye çişini yapmaya devam ediyormuş.
Löli ile ilk tanıştığımda, 500 gram ağırlığında küçücük bir yavruydu, gözler çakır çakır, burnu küt, sevimli mi sevimli, pelüş köpek oyuncak gibi, öyle bir sıcak kanlı ki, ille mıyk mıyk benim yanıma sokulacak ve kendini sevdirecek.
Ben gelinceye kadar, eşim ve oğlum, ona ortak bir isimde anlaşamamışlar. İsmi şu olsun, bu olsun derken, eşim ve oğlum “Leo” isminde karar kıldılar. Benim ise, bu isim içime hiç sinmedi, çok resmi geldi. Bende ona “Löli” ismini koydum ve şimdi ruh halime göre “Löli, Löliş, Lölito” diye sesleniyorum. O da, hangisi olursa olsun, ona seslendiğimi biliyor.
Bir ay sonra Löli, çişini, sadece pet bezlerinin üzerine yapmaya alıştı…
Birkaç ay içinde, evdeki pet bezleri, ilk önce ikiye, daha sonra bire ve her sabah- akşam, yavru Löli’yi gezmeye çıkarmaya başladığımızda, evin içindeki son pet bezini de kaldırdık.
Şimdi, Löli’nin 18 saat evde tek başına kaldığı oluyor ve çişini, kakasını tutabiliyor.
“Löli, çişini 18 saat nasıl tutabiliyor?” diye düşünürken… Onun doğal sırrını çözdüm.
Löli, evden çıktıktan sonra, hemen karşı sitenin bahçe duvarının bir köşesine, sonra diğer bir köşesin biraz çiş yapıp tutuyor, sonra kaldırımda bulunan trafik işareti direğine, başka bir sitenin bahçe duvarına, bir ağaç dibine çişini yapıp tutuyor. Bir gezide 18-19 defa çiş yapıyor. Mesanesinde idrarı kalmıyor, fakat o bacak kaldırıp daha 5-6 defa ıkınmaya devam ediyor.
O bunu, kendi kokusunu daha çok yere bırakmak için yapıyor, çok kez ıkınarak ve tutarak farkına varmadan Kegel ekzersizi yapıyor. Yani, içinde mesanenin de bulunduğu pelvik kaslarını geliştirdiği için uzun süre tuvalet ihtiyacını tutabiliyor.
Löli, mutfaktaki mamasının veya ödül mamasının nerede olduğunu bilir. Mama canı çektiğinde oraya oturur ve sakince bir süre bekler, fazla bekletirsek özel bir havlama sesiyle uyarır.
Genelde, biz yemek yerken onunda mamasını koyarız, fakat kendi mamasını bırakır o bizim yanımıza otlanmaya gelir, biz yemek tabaklarımız kaldırdığımızda, o kendi mamasını yemeye devam eder. Bu konuda çok uyanıktır.
Löli, gök gürültüsünden çok korkar, gök gürlediğinde hemen en yakınında kim varsa onun bacaklarının altına saklanmak ister…
Löli, bir erkek olsa da, kız çocuğu gibi bakıma ihtiyacı vardır… Her canlı gibi, sevilmeyi, okşanmayı sever.
Eşim, sabahları onun saçlarını tarar, toka ile saçlarını bağlar, o ise, bir kız çocuğu gibi sakin sakin durur. Onun tüyleri dökülmez, hep uzar. Onun için doğada tek başına yaşaması imkansız. O da, bunu biliyor sanki ve yaptığı soytarılıklarla, şirinliklerle, bize kendini sevdirerek, bize sıkı sıkı bağlı bir hayat yaşıyor.
Löli, bazen eşimin terliklerini kaçırıyor, bende kovalayarak terliği ağzından alıyorum ve ceza olarak onu iki dakika bir odaya kapatıyorum, Ona kapıyı açtığımda, ilk önce burnunla su kabına, daha sonra mama kabına dokunuyor. İlk önce benden uzak duruyor, fakat “ Löli gel!” dediğimde, koşa koşa geliyor. Yani, hiç kin tutmaz.
Löli, sokak kedilerini kovalamayı ve onlara havlamaya bayılır. Evin bir ön ve bir arka pencerelerinin yüksekliğinde onun birer özel yatağı vardır. O yataklarında saatlerce kedi gözlemekten yorulmaz. Bir kedi veya köpek gördüğünde, – kuyruk pervane – başlar havlamaya, evden birisi o anda yanına giderse, ona bir kez burnunla dokunur ve daha bir istekle, daha bir heyecanla havlamaya devam eder…
Löli’nin gündüzleri uykusu gelirse, ya antreye yatar, ya da dairenin tüm kapılarının görünebileceği odanın birisine yatar, böylece evden çıkanı da kaçırmaz, eve gireni de…
Löli, evden birisi çıkarsa çok üzülür, üzüntüsünü bir yerlere saklanarak yaşar. Fakat eve dönenlerin ayak seslerini, daha sokaktayken duyar ve heyecanlı heyecanlı beklemeye başlar. Eve girenin sevinçten üstüne atlar, kuyruk pervane hareketler yapar, yerlerde yuvarlanır… Yapmacık değil, doğasından gelen tam bir soytarı hareketleri…
Ne de olsa ataları, eski tarihlerde Çin imparatorlarının soytarılığını yapıyorlarmış. Soytarılık, genlerden geliyor olsa gerek…
Onun bu gibi hareketleri, evin içindeki herkesin moralini düzeltir, neşe katar, mutluluk verir.
Bu Löli var ya…
Gerçekten sevimli bir soytarıdır!
Löli, iyi ki varsın!
Durmuş Arda
Not: Löli, veteriner gözetimi altındadır; mama, aşı, oyuncakları v.s. gibi, ayda ortalama en az 500 TL masrafı vardır.
SON YAPILAN YORUMLAR