Bulgaristan’da 1985-1989 yıllarında Türklere karşı girişilen asimilasyon politikalarını, önlerine “bir tabak iyi yemek koyulan” köpek misali Türklere yaptırıldığı bilinen bir geçektir…
Bulgaristan “ demokrasiye geçtikten” sonra, Bulgaristan’da Türk kültürünü ve Müslümanlığı yok etme görevini, “Türklerin partisi” olarak lanse edilen HÖH/D(P)S partisinin üstlendiği de bilinen bir gerçektir…
GERP partisinden olan Bulgaristan Kültür bakanı Vecdi Raşidov’a da Osmanlı döneminden bu zamana kadar ayakta kalan tarihi camileri yok etme görevi mi verildi acaba?
Bilindiği gibi, Vecdi Raşidov’ un Kültür Bakanlığı döneminde, Eskizağra’ya 1409 yılında yapılan Hamza bey camii, minaresi yıkılarak “restorasyon edilmiş” dinlerarası müzeye çevrilmiştir. Totaliter rejim dahi, “restorasyon yapılıyor” gerekçesiyle yetmişli senelerde minarenin çevresine inşaat iskelesi koyarak, öylece on yıllar boyu camiyi ibadete kapatmış olsa da, camiyi müzeye dönüştürme cüretini gösterememişti…
Bulgaristan’da son dönemlerde tarihi camileri müzeye dönüştürmek için şöyle bir taktik geliştirilmiş:
Gasp edilmek istenilen caminin altında ve çevresinde kazılar yapılıyor. Örneğin bu kazılar sonucu, Eskizağra’ daki Hamza Bey camisinin altında eski Trakyalılar ve eski Roma dönemlerine ait mabetler, Hıristiyan kilisesi veya Hıristiyan mezarları kalıntıları “bulunuyor.” Bunlar da caminin müzeye çevrilmesi için yeterli…
Şimdi sıra 1485 yılında Karlova’da yapılan Kurşunlu camii de… Kazı sonucu, Kurşunlu caminin altında da Eski Trakyalılar dönemine ait dini tesis “bulunuyor.” Bu da caminin müzeye çevrilmesi için yeterli…
Sıra 1530 yılında yapımına başlanan, fakat 1536 yılında Pargalı İbrahm Paşa’nın idamından sonra, inşaatı durdurulan ve 1616 yılında Mahmut Paşa tarafından tamamlanan Razgrad’taki İbrahim Paşa camii var. Geçenlerde bu caminin ortasına kazılan çükürü, birileri isyan ederek betonla kapattığı için soruşturma başlatılmıştı. Hiç şüpheniz olmasın ki, bu kazılar sonucu, İbrahim Paşa camisinin altında da bilmem ne dönemine ait kalıntılar veya eski kilise kalıntıları “bulunacak…”
Daha bitmedi, sırada yine Osmanlı döneminde yapılan Köstendil’deki Fatih ve Ahmet bey camileri vs var… Yine emin olabilirsiniz ki, bu camileri de müzeye çevirmek için altlarından da bir şeyler “çıkarılacak…”
Şayet bu kazı izinlerini, Bulgaristan Kültür Bakanlığı veriyorsa, neden sadece camilerin altlarında bir şeyler aranıyor?
Şimdiye kadar kaç tane kilisenin altında buna benzer kazılar yapıldı acaba?
Bulgaristan’da kaç kilise müzeye çevrilmiştir?
Vecdi Raşidov, Sofya’daki Büyük camiyi Arkeoloji müzesine, Kara camiyi ise kiliseye( Sv. Sedmoçislenitsi) çevirenlere mi özeniyor acaba?
Ne diyelim…
Allah, Bulgaristan’da yaşayan Türklere ve Müslümanlara, şu sözleri söyleyen Batı Trakyalı Sadık Ahmet gibi siyasetçiler nasip etsin:
“Benim önüme bir tabak iyi yemek koyup da boynumdan istedikleri yere çekeceklerse, dağdaki zayıf kurt gibi yaşamayı, o hali vakti yerindeki köpeğinkine tercih ederim.”
Durmuş Arda
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.