13 Kasım’da yapılacak olan 2. tur Bulgaristan Cumhurbaşkanlığı seçimi için iki aday yarışacak. Bunlar GERB( Bulgaristan’ın Avrupa Gelişimi için Vatandaşlar) Partisi adayı Tsetska Tsaçeva ve eski rejimin tek partisi BKP( Bulgaristan Komünist Partisi)’ nin devamı olan BSP(Bulgaristan Sosyalist Partisi) ve HÖH/D(p)S ’nin desteklediği emekli general Rumen Radev’tir.
Bu Cumhurbaşkanlığı adaylarını destekleyen her üç parti de özünde Türk düşmanıdır. Ancak Bulgaristan’da yaşayan Türkler, iki kötü adaydan daha iyisini seçmek zorundadır.
Bilindiği gibi, Bulgaristan’da Türklere karşı en ağır suçlar totaliter rejimin tek partisi BKP döneminde işlenmiştir…
BKP’nin iktidar olduğu 1984- 1989 yıllarında, bir milyona yakın Türk’ün isimleri zorla değiştirilip, asimilasyona maruz bırakılmıştır. Bu asimilasyon girişimine karşı yapılan yürüyüşlerde ve 1989 yılındaki ayaklanmalarda 162 Türk katledilmiştir. Bunların arasında acımasızca katledilen 17 aylık Türkan bebek ve 15 yaşındaki Mümin Akat’da vardı. Aynı dönemde binlerce Türk Belene işkence kampına sürüldü ve ağır cezalara çarptırıldı. 1989 yılında ise, 350 bin Türk, yerinden yurdundan edilerek Türkiye’ye göçe zorlandı.
Daha sonraki dönemde eski rejimin tek partisi BKP, BSP ismini aldı. Yani yılan gibi kabuk değiştirdi, fakat Türklere karşı düşmanca tutumunu hiç değiştirmedi.
1990 yılında da DPS kuruldu, yani HÖH( Hak ve Özgürlükler Hareketi)… Bu parti ilk baştan Bulgaristan’da yaşayan Türklerin umudu oldu. Bu partinin içindeki gerçek hak savunucuları sayesinde, Türkler, 90’lı yılların başlarında bir sürü haklara sahip oldular. Hatta aynı dönemde Türkçe ders kitapları basılıyor ve 100 binden fazla Türk çocuğu, Türkçe öğrenim görüyordu.
Fakat 1993 yılından sonra, HÖH partisinin içinde Türk bilinciyle siyaset yapanlar, çeşitli nedenlerle aynı partiden uzaklaştırılmaya başlandı. Totaliter rejimi döneminde kadınların başörtülerini başlarından atanlar, şalvarlarını kesenler, ibadet edilmesin diye cami önlerinde nöbet tutanlar, Müslümanların evlerinde kurban etleri arayanlar, Türkçe konuşanlara ceza makbuzu kesenler, HÖH yönetim kadrolarında siyaset yapmaya başladılar. Böylece HÖH’ün Jivkov rejiminin gizli sevisi ve gestaposu sayılan DS’nin ajanları tarafından kurulduğu, yani aynı partinin HÖH/D(p)S olduğu anlaşıldı.
1993 yılına kadar gizi işbirliği yapan eski rejimin uzantıları olan BSP ve HÖH/D(p)S, daha sonraki yıllarda bunu gizleme gereği dahi duymadılar. Daha sonraki yıllarda Türklerin haklarını aramaya kalkışan Türk aydınlarını, parti içinden uzaklaştırdılar, iş güç sahibi olmalarını engellediler, dolayısıyla ekonomik olarak çökerterek, ya pasifize ettiler, ya da göçe zorladılar.
BSP ve HÖH/D(p)S işbirliği sonucu, Bulgaristan’da 1993 yılından beri Türkçe ders kitapları basılmıyor ve şimdilerde Türkçe öğrenim gören Türk çocuklarının sayısı bir- kaç binlere kadar düşüyor…
BSP ve HÖH/D(p)S ikilisinin senelerdir kurdukları koalisyon hükümetleri sayesinde, şu an Bulgaristan’da yaşayan Türkler sömürge halkı gibi görülmektedir.
Şimdi Rusya yanlısı bu BSP ve HÖH/D(p)S ikilisi, Bulgaristan Cumhurbaşkanlığı seçiminin 2. turunda bir emekli general olan Rumen Radev’i destekliyorlar. Yani gerek eğitim aldığı askeri okullarda, gerek görev yaptığı ortamlarda beynine Türk düşmanlığı kazınmış birisini…
Bulgaristan Cumhurbaşkanlığı seçiminin 2. turunda yarışacak olan diğer aday Tsaçeva’ya gelince…
Tsaçeva’yı aday gösteren GERB partisi de sütten çıkmış ak kaşık değildir. GERB başkanının ve diğer bazı mensuplarının Türklere karşı yaptıkları çıkışlar bilinmektedir. Örneğin Kırcaali GERB milletvekili Tsveta Karayançeva’nın, Türkleri sömürge halkı gibi gördüğü ve kendisinin de bir sömürge valisi gibi davrandığı bilinmektedir. Buna rağmen, GERB partisi içinde Avrupa değerlerini savunan bir sürü milletvekili de vardır…
Biz Bulgaristan’da yaşayan Türkler açısından, Bulgaristan Cumhurbaşkanlığı için iki kötü aday vardır:
Birisi(Tsaçeva) göstermelik de olsa Avrupa değerlerini savunuyor. Onun için istemeyerek de olsa Avrupa’dan gelen bazı uyarılara kulak asmak zorunda.
Diğeri ise, içinde demokrasinin “d” si dahi olmayan Rusya değerlerini savunuyor.
1984-1989 yıllarında biz Türklere yapılan baskılar döneminde, Bulgaristan’da, Rusya’nın haberi olmadan hiçbir girişimin yapılmadığı da bilinmektedir.
Avrupa ise, insan hakları ve azınlıklar hakları konusunda hayli ileri bir medeniyettir.
Evet…
Biz Bulgaristan’da yaşayan Türkler açısından, Bulgaristan Cumhurbaşkanlığı için iki kötü aday var…
Bizde bu iki kötü adaydan birisini seçmek zorundayız.
Hani “Beterin beteri var” derler ya…
Bizim için beterin beteri, BSP ve HÖH/D(p)S ikilisinin, yani Türklerin cellatlığını yapanların desteklediği, Rusya yanlısı emekli general Rumen Radev’tir.
Bu durumda bir tarafta kendi celladımız olacak olan emekli general Rumen Radev, diğer tarafta ise kötünün iyisi olan Tsetska Tsaçeva…
Seçim bizim!
Not: Kuzey Atlantik ve Avrupa değerlerine daha yakın olduğu için, Korman İsmailov başkanlığındaki HŞHP( Hürriyet ve Şeref Halk Partisi) ve Lütfi Mestan başkanlığındaki DOST Partisi de Tsetska Tsaçeva’yı desteklemektedir.
Durmuş Arda
News
