DOLAR 36,2598 0.04%
EURO 37,9590 -0.21%
ALTIN 3.392,580,47
BITCOIN 3459885-0.96079%
Kırklareli

KAPALI

13:23

ÖĞLEYE KALAN SÜRE

NELK ve TELK stetoskoplarından etnik fanatizmin tamtam sesleri mi duyuluyor?

NELK ve TELK stetoskoplarından etnik fanatizmin tamtam sesleri mi duyuluyor?

ABONE OL
22 Mart 2020 23:13
NELK ve TELK stetoskoplarından etnik fanatizmin tamtam sesleri mi duyuluyor?
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Bulgaristan’da malulen emekli olmak için, her ilin hastanesinde bulunan TELK(Teritorialna Ekspertna Lekarska Komisiya, Türkçesi: Bölge Uzman Hekim Heyeti) kurumuna başvurulur.

Yasa gereği bu kurumun, her başvuruyu üç ay içinde  bir karara bağlaması gerekiyor.

Ancak Türklerin çoğunlukla yaşadığı, bir çeşit sömürge valiliği sayılan Kırcaali bölgesinde bu süre, -kanser vakaları dışında – iki seneye kadar uzayabiliyor.

Üç sene önce, Bulgaristan ulusal basınında, TELK- Kırcaali başkanı İliya Gabrovski’nin de bazı açıklamalarıyla birlikte, bu konuyla ilgili şöyle bir haber yapılıyor:

“Dr. Gabrovski, ‘Normlara göre, yılda 2400 hastanın başvurusuna bakmamız gerekiyor, biz bunun iki katına bakıyoruz. Yine de yetişemiyoruz.’ diye anlattı ve ilave ederek, iş görememezlik kararı için başvuranların çoğunluğu bizim Türkiye’deki göçmenlerin olduğunu belirtti. TELK- Kırcaali kurumundan, karar bekleyen hasta sayısının ne kadar olduğunu bilmediklerini belirtikleri gibi, hastaların ölümünden sonra da çıkan kararlara sık rastlandığını itiraf ediyorlar.

Dr. Gabrovski, ‘Acilen ikinci bir heyete (TELK) ihtiyacımız var, fakat bunun nasıl gerçekleşeceğini kestiremiyorum’ dedi. Ona göre en büyük engelin kanunlarda belirtilen bir TELK üyesinin hekimlik mesleğini icra etme yasağıdır. Çalışan hekimleri çekmek için, heyetlerdeki maaşlar çok düşüktür.

İliya Gabrovski'nin Bulgaristan ulusal basınına yaptığı açıklamanın gazete  kupürü

İliya Gabrovski’nin Bulgaristan ulusal basınına yaptığı açıklamanın gazete kupürü

Dr. Gabrovski, ‘TELK- Kırcaali’de çalışanların hepsi emeklidir. Ortalama yaşımız da 70’dir. Birimiz hastalandığında işi durduruyoruz, hiçbirimizin yedeği yoktur, oysa alınan kararların altına tüm üyelerin imzası gerekiyor’ diye ifade etti.”

Bilindiği gibi, 80 yaşındaki ve daha önceki ismi Ali olan TELK-Kırcaali başkanı İliya Gabrovski, Türk kimliğine ve kültürüne ihanet ederek, Hıristiyan-Slav kimliğini kabul eden birisidir. Kendi kimliğine ihanet eden birisine, ne kadar güven duyulur, o da ayrı bir konu…

Bulgaristan’da “Biz burada 40 çalışıp emekli olamıyoruz, Türkiye’den gelenler malulen emekli oluyor”  gibi bir algı operasyonu vardır. Yukarıdaki röportajdaki sözlerine bakılırsa… Acaba bu algı operasyonun kaynağı, TELK -Kırcaali başkanı İliya Gabrovski midir?

Birkaç senedir Kırcaali’de ikinci bir TELK heyetinin açıldığı bilinse de, bu kurumdan çıkan kararların hala gecikmeli çıktığı bilinmektedir.

Yani Bulgaristan’da Türkler söz konusu olunca… Sömürge zihniyetinin devreye girdiği görülmektedir.

Oysa, Bulgaristan’da doğan Türk asıllı erkeklerin hepsi, “askerlik” adı altına, ağır şartlarda 27′ şer ay inşaatlarda ve demiryollarında angaryaya çalıştırılırken, kadınların çoğu ise tarım işlerinde cüzi ödeneklerle çalıştırılmıştır. Örneğin benim babam, “askerlik” adı altında, 1947-48 yıllarında yapılan Stanımaka- Kırcaali yolunda 3 sene kazma- kürek angaryaya çalıştığı gibi, üç erkek kardeşim de 27’şer ay “askerlik” adı altında inşaatlarda yine angaryaya çalıştırılmıştır. Ben ise, “sözleşmeli askerlik” adı altında, 5 sene Kremikovtsi Maden Çelik Fabrikasında cüzi bir ödenekle çalışmak zorunda bırakıldım.

Örnek vermek gerekirse… Sofya’da resmi veya gayri resmi tüm binaların yapımında, Türk emeğinin değmediği  bir yapı  dahi yoktur.

Bulgaristan’da doğan Türkler, 1984-1989 yıllarındaki asimilasyon acılarını yaşadıkları gibi, 1989 yılındaki zorunlu göçün acılarını, stresini, kaygılarını da yaşadıklarından dolayı, ortalama 50-55 yaşlarında bağışıklık sistemleri çöktüğü için, çeşitli hastalıklarla boğuştukları gibi, ömürlerinin de ortalamanın 25-30 sene altında olduğu görülmektedir.

1989 göçmeni olarak, -örnek alınması için- benimde Bulgaristan’da malulen emekli olma konusunda nasıl bir diskriminasyona maruz kaldığımı anlatma gereği duyuyorum:

2013 yılında, akciğer kanserinden ameliyat olduktan sonra, TELK- Kırcaali kurumundan iş görememezlik kararı konusunda 5 sene bir sorun yaşamadım. Ancak akciğer ameliyetı sonrası komplikasyonların devam etmesine ve KOAH(Kronik Obsesif Akciğer Hastalığı) teşhisi konulmasına rağmen, 2018 yılında TELK- Kırcaali tarafından bana gönderilen yazıda, sadece onkoloji ve endokrinoloji uzmanlarından görüş istendi. Heyete çıktığım gün, hekimlerden birisi, “Pulmolog(Göğüs hastalıkları uzmanı) görüşü de gerekiyor” diyerek ve bana daha önce gönderilen yazıya, el yazısıyla “Pulmolog” kelimesini ekleyerek benim evraklarımı iade etti. Öğlen saat 12 civarı, bu saatlerde “pulmolog” nerede bulunur? Polikliniğe gittim, yok. Hastaneye gittim, Ç. soyadlı “pulmolog” diye birisini buldum. Solunum testi yapmadan, stetoskopla akciğerlerimi dinlerken hırıltı duymadığını belirttikten sonra, bana KOAH olmadığıma dair bir rapor verdi. Diğer evraklarla birlikte, bu raporu da TELK- Kırcaali heyetine götürdüğümde, sadece % 25 iş görememezlik raporu verildi…

Oysa, Türkiye’den verilen KOAH raporumun süresi geçmemişti ve inhalasyon ile tedavi görüyordum, akciğerlerimden gelen hırıltıları ise stetoskopla dinlemeden dahi duyabiliyordum…

NELK kurumuna gönderdiğim ilk itiraz dilekçem.

NELK kurumuna gönderdiğim ilk itiraz dilekçem.

TELK- Kırcaali heyetinin bu kararını(Haziran 2018), bir üst makam olan Sofya merkezli NELK(Matsionalna Ekspertna Lekarska Komisiya, Türkçesi: Ulusal Uzman Hekim Heyeti) kurumuna temyiz ettim. Daha sonra NELK’in 13813 nolu, 02.07 2018 tarihli yazısıyla, benim itirazım hakkında 07.03.2019 tarihinde oturum planlandığı hakkında bilgi mektubu aldım. Ancak daha sonra aldığım ikinci bir mektupla ise, NELK’ten bir heyetin 1370 nolu, 142 oturumlu, 10.09.2018 tarihli kararıyla, TELK- Kırcaali heyetinin %25 iş görememezlik kararının onaylandığı yazısını aldım.

NELK kurumundan aldığım ilk yazı

NELK kurumundan aldığım ilk yazı

Anlaşılan stetoskoplarından gelen etnik fanatizmin tamtam sesleri, NELK’ten birilerilerinin kulaklarını o kadar sağır etmiş ki, birkaç ay daha beklemeye dayanamamışlar ve “Şu Türk’ün haddini bildirelim” gibilerinden bir karar alma gereği duymuşlar.

Bu kararda bir bit yeniği olduğu apaçık ortada olduğu için, bu karara da Kırcaali İdrari Mahkemesine temyiz dilekçesi vererek itiraz ettim.

Dava süresinde, NELK’in 1370 nolu, 142 oturumlu, 10.09.2018 tarihli kararının, TELK- Kırcaali kurumundaki dosyayı incelemeden alındığının anlaşıldıktan sonra, Kırcaali İdrari Mahkemesi, NELK’e şöyle bir soru yazısı gönderdi: “Hangi gerekçeyle 1370 nolu, 142 oturumlu, 10.09.2018 tarihli kararı aldınız?”

Bu yazıdan sonra NELK, 1370 nolu, 142 oturumlu, 10.09.2018 tarihli kararın iptal edildiğini belirtmek zorunda kalıyor. Bu karadan sonra, Kırcaali İdare Mahkemesi, davayı düşürüyor ve mahkeme masraflarının da NELK tarafından karşılanmasını hükmediyor.

Kırcaali İdare Mahkemesi Kararı 1. sayfa

Kırcaali İdare Mahkemesi Kararı 1. sayfa

Kırcaali İdare Mahkemesi Kararı 2. sayfa

Kırcaali İdare Mahkemesi Kararı 2. sayfa

Daha sonraki süreçte NELK, benim itirazımı haklı bularak, TELK- Kırcaali kurumuna gönderdiği resmi yazıyla onkolog, göğüs hastalıkları , endokrinolog, göz hastalıkları, nefrolog, nevrolog gibi uzmanlardan da görüş belirtilmesini talep ediyor. Fakat bu sefer Ç. soyadlı kadın göğüs hastalıkları uzmanı, sekreterinin daha önceki Ç. soyadlı erkek göğüs hastalıkları uzmanının görüşünde KOAH teşhisi konulmadığını belirttiğinde, “Öyle mi?”diyerek, hayretini gizlemese de, daha sonra onun raporunda da KOAH olmadığımı ve şaşırtıcı bir şekilde inhalasyon tedavisine de gerek kalmadığı notunu düşüyor.

Uzman doktorlardan aldığım raporları TELK- Kırcaali kurumuna götürdüğümde, bu sefer %40 iş görememezlik kararı veriliyor. KOAH olduğumu biliyorum, çünkü inhalasyon ilaçlarını kullanmadığımda 100 metre mesafe yürüyüşünde dahi tıkanıyorum, fakat her nedense bu Kırcaali’deki  doktor raporlarına yansımıyor. Hemen Haskova’ya gidip, iki Göğüs Hastalıkları(Pulmolog) uzmanına muayene oluyorum, ikiside bana KOAH teşhisi koyuyor. Türkiye’den zaten bir İç Hastalıkları, bir Göğüs Hastalıkları ve takipte olduğum Edirne Tıp Fakültesinden bir Göğüs Hastalıkları konusunda uzman Doçent tarafından konulan KOAH teşhisim var.

Bu tapu gibi KOAH teşhisleriyle, TELK- Kırcaali kurumunun %40 iş görememezlik kararını, NELK nezdinde yeniden itiraz ediyorum.

NELK- Sofya, TELK- Kırcaali kurumunun kararını yeniden bozuyor ve yeni bir karar verilmesi talebinde bulunuyor.

Nihayet, 1.5 sene verdiğim mücadeleden sonra, TELK- Kırcaali kurumundan, akciğer kanseri ameliyatı sonrası komplikasyonları ve KOAH rahatsızlığımdan dolayı, malulen emekliliğimin devamına yeterli olan bir iş görememezlik yüzdesi kararı alıyorum.

Görüldüğü gibi, Bulgaristan’daki bazı doktorların Hipokrat yeminine sadık kalmadıkları gibi, bazılarının stetoskoplarından ise etnik fanatizmin tamtam sesler duyuluyor olsa gerek…

Durmuş Arda

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

SON DAKİKA HABERLERİ

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.