Kırcaali merkezli ALTAY Derneği, Kırcaali bölgesindeki devlet okullarında, Türk asıllı çocukların aralarında Türkçe konuştukları gerekçesiyle bazı etnik Bulgar milliyetçisi öğretmenler tarafından azarlanmasını, Bulgaristan Milli Eğitim Bakanlığına ve Kırcaali Bölge Eğitim Müdürlüğüne birer şikayet dilekçesi yazarak kınadı.
Şikayet dilekçesinin orijinal metni 1. sayfa
Şikayet dilekçesinin orijinal metni 2. sayfa
ALTAY Derneği başkanı Durmuş Arda imzalı şikayet dilekçesinde, özetle şunlar yazılmaktadır:
“… Bir sivil toplum örgütü olarak, Kırcaali bölgesindeki okullarda, okul bahçelerinde veya saat aralarında, çocukların anadilleri Türkçe ile iletişim kurmalarına yasak getirildiği şikayetleri almaktayız…
Türkçe konuşan çocukların ana dillerini konuşma yasağı, etnik asimilasyonun uğursuz yıllarından kalma bu çirkin yasaklayıcı uygulamanın, özellikle Kırcaali merkezde ve bölge okullarda hala yaygındır.
Dikkatinizi çekmek isteriz ki, Bulgaristan, Birleşmiş Miletler Çocuk Hakları Sözleşmesini onaylamış bir ülkedir. Gerek öğretmenlerin, gerek eğitimcilerin, her ne koşulda olursa olsun çocuklara anadillerinde(buna Türkçe de dahil) konuşma yasağı koymaları, ne yasal, ne de manevi dayanağı yoktur…
11.04.1991 tarihinde, Bulgartistan Parlamentosu tarafından onaylanan BM Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 29. Maddesinin 1. bendi, şu hükümlülükleri içermektedir:
‘Sözleşme’ye taraf olan devletler, çocuğun eğitiminin aşağıdakilere yönelik olması gerektiği konusunda hemfikirdir:
- a) insan haklarına ve temel özgürlüklere saygının geliştirilmesi ve ilkeler BM Şartında ilan edildi;
- b) Çocuğun ebeveynlerine, kendi kültürel kimliğine, diline ve değerlerine, çocuğun yaşadığı ülkenin, menşe ülkenin ve kendisinin dışındaki medeniyetlerin ulusal değerlerine saygı duygusunun geliştirilmesi.
Sözleşmenin 30. maddesi ise şöyledir:
Etnik, dinsel ve dilsel azınlıkların veya yerli halkların bulunduğu ülkelerde, bu tür bir azınlığa mensup olan veya yerli halktan olan bir çocuk, grubunun diğer üyeleriyle birlikte kendi toplumundan yararlanma hakkından, kendi kültürünü, kendi dinini açıklamak veya uygulamak veya kendi dilini kullanmaktan mahrum edilemez.’
…
Diğer bir deyişle, Bulgaristan’ın uluslararası taahhütlerine göre, Türkler ve diğer Türkçe konuşan çocuklar, okulda dahil olmak üzere, aralarında ana dilini kullanmakta özgürdür.
Buna rağmen, “komünist” döneminden kalma bir garip uygulama olan, özellikle Türkçe kullanımının yasaklanması, bugün birçok Bulgaristan devlet okulunda devam etmektedir.
Bugün Bulgaristan okullarındaki bu çirkin yasağın devamı için çabayalanlar ve destekçilerinin çoğunlukla bazı Bulgar okullarında öncü görevler yapan eski Komünist DS(eski rejimin gestaposu sayılan gizli servisi) kadroları olduğu bir sır değil, ancak Eğitim Bakanlığı’nın yöneticileri olarak sorunun farkında olmalısınız. Ana dili Türkçe konusunda çocuklara sistematik baskı yapılması, temel bir insan hakları ihlalidir…”
Şikayet dilekçesinin devamında, “Okul sınırları içinde de, her çocuğun ana dilini (bu durumda Türkçe) özgürce kullanma hakkını koruyan Kanun ve BM Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin uygulanması için gerekli idari tedbirlerin alınmasını arz ederiz…” denilmektedir.
Haber: balkanlar24.com
News
