DOLAR 38,0281 0.46%
EURO 41,2808 0.37%
ALTIN 3.697,170,50
BITCOIN 32491812.38042%
Kırklareli
15°

KAPALI

SABAHA KALAN SÜRE

Bulgaristan’da sömürülen Türkler ve Türklük

ABONE OL
15 Ağustos 2017 08:50
0

BEĞENDİM

ABONE OL

 

Avrupa’da başka bir örneği bar mıdır bilmem, fakat Bulgaristan’da Türkler ve Türklük, resmi devlet tarafından olsun, siyasi partiler tarafından olsun hala sömürülmektedir.

Bulgaristan Anayasasına göre, “ Tüm vatandaşlar kanunlar önünde aynı haklara sahiptir; ırk, milliyet, cinsiyet, etnik köken, din, eğitim, inançları, siyasi görüşleri, özel ve toplum seviyesine veya malvarlığına göre haklarına ve ayrıcalıklarına kısıtlama getirilemez.”

Ancak uygulama öyle midir?…

Örneğin Kırcaali bölgesinin % 70’i Türk olmasına rağmen, aynı bölgedeki devlet dairelerinde çalışan Türklerin oranı % 15’ i geçmez. Yine aynı bölgedeki diğer işyerlerinde çalışan Türklerin oranı ise, sadece % 25 civarındadır.

Kırcaali bölgesinde hiçbir Türk asıllı noter yoktur. Türk asıllı avukat, savcı ve yargıçların oranı ise % 5’in altındadır. Türk asıllı subay ise, yok denecek kadar azdır.

Görüldüğü gibi, Bulgaristan’da yaşayan Türkler, vatandaşlık haklarından yararlandırılmayarak, ikinci sınıf vatandaş olarak görülüp sömürülmektedir.

Ne gariptir ki, Bulgaristan’da yaşayan Türkleri en çok sömüren, Türklerin en çok oy verdikleri HÖH/D(P)S partisidir…

Örneğin, 26 Aralık 1984 yılında, Bulgaristan’daki asimilasyon politikalarına karşı Kırcaali’ye bağlı Kayaloba köyünde yapılan yürüyüşte, annesinin kucağındaki 17 aylık Türkan bebek,  Ayşe Mollahasan ve Yakup Musa rejimin askerlerince katledilmişlerdir…

Aynı gün ve ertesi günlerde Mestanlı ve civar köylerden Mümin Ahat,  Yusuf Halilibrahim,  Mehmet Habil, Aliosman Ali, İbrahim İbrahim, Mustafa İbrahim,  Mustafa Osman, Mustafa Ali ve Abdüllaziz Bekir öldürülerek katliamlara devam edilmiştir. Şehitlerden Mümin Ahat, sadece 16 yaşındaydı, Mastanlı parkında rejim polisince keyfi olarak öldürülmüştür.

Miladi 680 yılında gerçekleşen Kerbelâ olayında, Hazreti Hüseyin’i ve onun kucağındaki 6 aylık oğlu Ali Asgar’ı öldüren okları atanların isimleri tek tek bilinirken… Yezit ve onun askerleri İslâm dünyasınca asırlardır lanetlenirken… 1984 yılında gerçekleşen Kayaloba ve Mestanlı katliamlarının emrini verenlerin ve katliamı uygulayan katillerin isimleri hala saklanıp ve haklarında hiçbir yargılama işlemi yapılmamaktadır…

Oysa HÖH/D(P)S, her yıl Aralık ayının 26’sında Kayaloba ve ertesi gün Mastanlı’da, meydanı başkalarına kaptırmamak için, şehitleri anma törenleri düzenleyerek örneği görülmemiş bir duygu sömürüsü yapmaktadır. Fakat aynı HÖH/D(P)S, şehitlerin katillerinin deşifre edilip yargılanmaları için hiçbir girişimde bulunmamaktadır.

Birkaç ay önce Bulgaristan parlamentosunda, yine aynı HÖH/D(P)S milletvekilleri,- sadece birisi dışında –  1944- 1989 yılları arasındaki komünist rejimi döneminde insanlığa karşı işlenen suçların zaman aşımına uğramaması için sunulan yasa tasarısına çekimser oy kullanmışlardır. Ajan Vergil(Ramadan Atalay, diğer HÖH/D(P)S yöneticilerinin çoğu gibi eski DS ajanıdır) olarak bilinen bir milletvekili ise, açıkça karşı oy kullanmıştır.

Örneğin Bulgaristan’da Türkçe eğitim, sadece şehir merkezlerinden uzak bazı küçük yerleşim yerlerinde verilirken… Bulgaristan genelinde Türk asıllı çocukların sadece % 5’i Türkçe eğitim görürken… HÖH/D(P)S,  bu konuda da hiçbir girişimde bulunmamaktadır.

Oysa HÖH/D(P)S’nin yöneticileri fahri başkanı Ahmet Doğan’dan, gölge başkanı Lütfi Mestan’ dan, milletvekillerinden tutun da en alttaki parti üyesine kadar Türkleri ve Türklüğü sömürerek geçimini sağlamalarına rağmen, hiçbirinin ilkokul çağındaki çocukları veya torunları Türkçe eğitim almamıştır veya almıyor. Fakat seçim toplantılarında, “Biz Türklüğümüzü koruyoruz…” diye başlayarak cümle kuruyorlar. Yesinler sizin “Türklüğünüzü”….

Yine gariptir ki, kendilerini “patriot”, yani “vatansever” olarak lanse eden, fakat Bulgar etnik milliyetçiliği yapan partiler veya gruplar da Türkleri ve Türklüğü sömürerek bir yerlere gelmeye çalışıyorlar. Türklükten kopmuş HÖH/D(P)S temsilcilerini kastederek, “ Bizi Türkler yönetiyor, memleket Türkleşiyor” yaygaraları kopartıyorlar. Tüm dünyada milliyetçilik vatandaşlık bazında yapılırken, her nedense Bulgaristan’da “milliyetçilik”, etnik bazda yapılıyor. Buna da hiç kimse “ Dur?” demiyor, çünkü bu sömürüden dolaylı veya dolaysız bir sürü fırsatçı yararlanıp, kendilerine pay çıkarıyorlar.

Yine ne gariptir ki, Bulgaristan’da yaşayan Türklerin % 20’ alkollü içki bağımlısıdır. Bunlar artık kimliklerini, aidiyetlerini yitirmiş, varını yoğunu alkole yatıranlardır. Bu alkol bağımlıları farkına varmasalar da, bu da bir nevi sömürüdür…

Geçenlerde HÖH/D(P)S milletvekilleri Hüseyin Hafızov, Çetin Kazak ve eski milletvekili Ahmet Hüseyin İzmir’e gitmişler… “ Oylarınızı Türk Partisine verin!” diyorlar, yani duygu sömürüsü yaparak HÖH/D(P)S’ye oy istiyorlar…

Bir Allahın kulu çıkıp, “Siz nasıl ‘Türk partisiniz’, hanginizin çocuğu veya torunu ilkokul çağında Türkçe eğitim aldı veya alıyor.  Hanginizin kardeşinin çocuğu veya torunu, hanginizin amcasınıın çocuğu veya torunu, hanginizin dayısının çocuğu veya torunu ilkokul çağında Türkçe eğitim aldı veya alıyor?” diye sormuyor.

İzmir’deki toplantıda aynı eski ve yeni HÖH/D(P)S milletvekilleri, “176 milyonluk destek Türk belediyelere gitti” demişler…

“Bu ‘Türk’ belediyelerinin hangisinde Türkçe eğitim veriliyor? Örneğin Kırcaali, İridere, Mastanlı, Koşukavak bu “Türk” belediyelerinin içinde midir?” diye soran yok.

“176 milyonun yüzde ne kadarı dolaylı veya dolaysız,  HÖH/D(P)S’nin seçim kampanyalarına, aynı partinin kara kasasına veya Türkiye’deki uzantılarına gitti?” diye soran da yok…

5 Ekim’de Bulgaristan’da yine genel seçim var…

Seçim yaklaşırken Türkleri ve Türklüğü sömüren sömürene…

Allah, Bulgaristan’da yaşayan Türklerin yardımcısı olsun!

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

SON DAKİKA HABERLERİ

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.