Bultürk derneğinin Cumhurbaşkanımıza yazdığı mektubu okudum. Ben bir istatistikçiyim, niyetim kimsenin gönlünü kırmak değil.
Ülküm Türklüktür. Türk Cumhuriyetini ve Cumhurbaşkanlığı makamın sever ve sayarım. Zaten bundan dolayı bu satırları yazmaya kendime vazife edindim.
Açık mektubun bazı satırlarını, kendimce yorumlamaya çalışacağım.
– “Türkiye genelinde, İstanbul, İzmir, Bursa, Kocaeli, Tekirdağ, Kırklareli ve Edirne’de temsilcilikleri bulunan, genel merkezi İstanbul olan ve Bayrampaşa İlçesinde faaliyet gösteren derneğimiz.”
– Evet, Bayrampaşa ilçesinin Yıldırım mahallesinde, kapısının önü toz ve ambalaj dolu, her zaman kapalı olan ofisinizi biliyoruz, fakat benim bildiğim İstanbul’un başka hiç bir yerinde resmi dernek temsilciliğiniz yok. Aynısı İzmir, Bursa, Kocaeli, Tekirdağ, Kırklareli ve Edirne için de geçerli değil mi? Oralarda bazı tanıdıklarınızın olması, resmi dernek temsilciliği anlamını taşımaz.
– “Başta Bulgaristan Türklüğü olmak üzere, Balkanlar ve Türk Dünyası konusunda gerekli araştırmaları yapmak ve sonuçlarını kamuoyunun yararına sunmaktadır. Bunun için bünyemizde, konusunda uzman olan akademisyenler ve bölgeyi iyi tanıyan kişilerden oluşan, geniş bir kitlemiz bulunmaktadır.”
Gerekli araştırmalardan bahsediyorsunuz, sanki resmi bir devlet makamı görevi icra ediyorsunuz. Burada kendi kendinizi gelin ve güvey tayin etmiyor musunuz? Benim bildiğim ise siz kendi halinde küçük bir kültür ve yardımlaşma derneği siniz. Ama yazdıklarınıza bakılırsa, artık Bulgaristan’ı “es” geçip, Balkanları ve Türk Dünyasını bile çoktan aşmışsınız. Yöneticiniz, yıllardır İstanbul’da oturarak, Bulgaristan’da yaşayan Türklerin adına bazı Türk Dünyası kuruluşlarının etkinliklerine temsili katılması adeta bir ağırsızlık değil mi? Bulgaristan’daki hangi Türk kardeşimiz size bu konuda vekalet verdi? Geniş uzman araştırmacı kitlelerinden bahsetmektesiniz. Halbuki sizin aranızda böyle birilerini biz göremiyoruz. Kamuoyunun önüne çıkıp ve söyleyin bakalım, hangi araştırmayı başarıyla tamamladınız ve bundan hiç yararlı çıkan oldu mu? Sizin asli göreviniz bilimsel araştırmalar yapmaktan mı ibaret? Neye ve kime faydalı oldu şimdiye kadar bu çalışmalarınız? Yeterince ziyaretçisi olmayan tantanalı sempozyumlarınıza ne demeli? Sanki herhangi bir devlet üniversitesinin araştırma bölümü olmaktasınız, ya da sadece bazı öğretim üyelerinin isimlerini kullanmaktasınız? Bu hocalarımız bilim uğraşıları için devletimizden maaş almıyorlar mı?
– ” Soydaşlarımıza oturma izni ve kimlik işlemleri süreçlerinde yardımcı olduğundan, göçmenler tarafından iyi tanınan ve yoğun olarak Bulgaristan muhacirlerinin yaşadığı bölgelerde kitleleri harekete geçirebilme gücü bulunmaktadır.Ayrıca; Basında Türkiye’de ve Bulgaristan’da geniş kitlelere seslenen ve sosyal medya gücü çok yüksek olan BULTÜRK Bulgaristan Türklerinin Sesi Gazetesi www.bulturk.org , www.bulturk.net ve İnternet haber sitesi www.bghaber.org sitesinden yaptığımız yayınlar ile geniş kitlelere etki edebilmekteyiz.”
Bu oturma izni ve kimlik işlerini devletin yetkili kurumları yapmaktadır. Hiç bundan kendinize pay çıkarmayınız! Göçmenlerin yaşadığı bölgelerde kitleleri harekete geçirebilme gücünüz ise bulunmamakta. En azından şimdiye kadar bunu hiç başaramadınız. Değil Türkiye çapında, sizleri daha Yıldırım mahallesinin sakinleri bile yeterince tanımamakta. Gelin hep beraber, kendi mahallenizde bir anket çalışması yapalım ve göreceğiz ki, sizleri ne tanıyan, ne de bilen var. Medya “gücünüzü” ise yazımın sonunda aktaracağım.
– ” Türkiye genelinde 8 milyona ulaşmış bir kitlemiz var. Bu nüfus Türkiye’de %13 gibi büyük bir orana sahiptir. Bu kitleyi 1 Kasım 2015 genel seçimlerinde AK Partiye oy vereceklerine ve destekleyeceklerine ve doğru yönlendirebileceğimize güvenebilirsiniz.”
Yapmayın be, sonuçta din kardeşiyiz! Demek işinizi, gücünüzü bıraktınız ve beş on kafadar bunca insanı sayabildiniz, fakat o bahsettiğiniz kitlenin yüzde doksan dokuzu sizin derneğinizin adını acaba hiç duydu mu? Bu şekilde güçlü bir siyasi partiye büyük zarar vermektesiniz. Ben bir AK Parti yöneticisi olsam, hepinizi üyelikten atardım…
– ” Size 50 kişiden oluşan Milletvekili aday listesi gönderiyoruz.”
Yeterince başarısı olmayan bir dernek, nasıl olup ta elli kişilik bir aday listesi gönderebiliyor? Buna kamu yararı statüsünde olan bir BALGÖÇ bile yanaşmamakta. Ayrıca dernekler yasasına göre, siyasete bulaşmanız çok sakıncalı. Sakın, bana bahsettiğiniz sekiz milyon kişiyle istişare yaptık demeyin! Bu listeye, kendi üyelerinizden kaç kişi dahil ettiniz? Şu listeyi de açıklayın,utanmanıza hiç gerek yok. Demek ki, AK Parti, milletvekili listesi hazırlamak bilmiyor ve sizlerden yardım talep etti? Milyonlarca üyesi olan bir partiyi bu kadar da küçük düşürmenin bir anlamı yok…
Sonunda bahsettiğiniz siteler bir göz atalım;
İlk dört köşe yazısının okuyucu sayısı – 129, 128, 106 ve 96
İlk dört köşe yazısının okuyucu sayısı – 99, 98, 97 ve 98
Okuyucu sayısı belirtilmiyor, ilk dört köşe yazısının beğenenler – 1,6,0 ve 2
Bence, daha fazla yoruma ne gerek!
Lütfen, büyük ve güçlü Göçmen Camiası’nı bu şekilde küçük düşürmeyelim!
Altan Mehmed
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.