Geçenlerde Kırcaali Arpezos otelinin yanında bulunan bir arsanın alım satımında, Kırcaali bölgesindeki belediyelerden ihale alan bir şirket sahibinin oğlunun ve İridere Belediye başkanı Resmi Murat’ın kızının ortak olması, halk arasında “Demek bunlar malı böyle götürüyor” söylentilerine neden oldu.
Bu ortaklar Bahar Resmi Murat( İridere HÖH/D(p)S Belediye başkanı Resmi Murat’ın kızı), Hakan Nurhan Ahmet( Belediyelerden ihale alan “ Deveci” şirketinin sahibi olan Nurhan Ahmet’in oğlu) ve Hüseyin Günaydın Ali’dir( İridere çevresinde iş yerleri olan Günaydın Ali’nin oğlu). Söz konusu arsanın erkek ortakların yaşları 23, kız ortağın ise 19…
Bilindiği gibi bu üç ortak, 25 Şubat tarihinde, söz konusu arsayı 321 bin Leva civarında bir parayla satın alıyorlar. Her ortağın arsaya 107 bin Leva ödemesi gerekiyor. Yani arsa, her ortağa alım satım masraflarıyla birlikte 109 bin Levaya mal olması gerekiyor. Ancak aradan 23 gün geçtikten sonra, ortaklardan Bahar Resmi Murat, kendisine 109 bin Levaya mal olan arsayı, diğer ortaklardan Hakan Nurhan Ahmet’ e 9 bin Levaya satıyor. Yani resmi evraklara göre, İridere Belediye başkanını kızı, bu arsadan üç haftada 100 bin Leva zarar ediyor…
Belediye başkanının kızının feda ettiği 100 bin Leva demek, 10 Türk gencinin yıllık 10 bin Leva gelirle Kırcaali bölgesinde kalması demektir, yani 10 gencin gurbet yollarına düşmemesi demektir.
Ancak bu buz dağının görünen tarafı… Ya görünmeyen tarafı?
Bilindiği gibi “ Deveci” Şirketi, Kırcaali bölgesindeki belediyelerden en çok ihale alan şirketlerden birisidir. Özellikle de Cebel ve İridere belediyelerinden…
Kırcaali bölgesinin belediye başkanlarının mal varlıkları, aldıkları maaş gelirlerinin kat kat üstündedir. Hatta bazı belediye başkanlarının Türkiye ve Yunanistan’da da kendi veya başkaları adına mal varlıklarının olduğu söylentileri de vardır.
İridere Belediye başkanı Resmi Murat’ın, Güner Şükrü adında dünyada bir örneği daha olmayan özel fotoğrafçısı ve reklamcısı vardır. Bu fotoğrafçı, daima kendisini takip ederek, fotoğraflarını çeker ve aynı fotoğrafların altına “Başkan şunu yaptı, başkan bunu yaptı” yazıları yazarak, sosyal medyada kendisinin reklamını yapar…
Şimdi birileri çıkıp, Arpezos otelinin yanındaki arsa usulsüzlüğünü yargıya taşıyor. Taşıyor da, daha önceki yolsuzluk olaylarında HÖH/D(p)S kurmaylarının veya Belediye başkanlarının bir nevi dokunulmazlığı olduğu için, hiç birinin ceza almadığı bilinen bir gerçektir…
Sanki bir güç HÖH/D(p)S’nin adamlarına, “ İstediğin yolsuzluğu yap, yeter ki bölgedeki Türkleri ekonomik olarak çökerterek dağıt. Müslüman ve Türk kültürünü ise yozlaştır veya yok et” demektedir.
HÖH/D(p)S kurmayları bu görevi başarıyla uygulamaktadırlar. Malum, Kırcaali bölgesindeki Türkler dağıtılmıştır ve hala dağıtılmaktadır; Kırcaali, İridere, Koşukavak, Mastanlı, Kızılağaç gibi belediye merkezlerinde tek bir çocuk Türkçe öğrenim görmemektedir. Bu sayılan Belediyeler dahil ve diğer Cebel ve Karagözler belediyelerinin kontrolündeki kreşlerde, anaokullarında ve okullarda tüm Müslüman çocuklarına domuz eti yedirilmektedir.
İslam dini ise yozlaştırılmaktadır. Örneğin İridere belediyesine bağlı bir köy camisinde, Ramazan ayında dahi kumar oynayan, içki içen, oruç tutmayan, beş vakit namaz kılmayan birisine imamlık yaptırılmaktadır.
Şimdi birileri çıkıp, “ Camiler müftülüklere bağlı” diyebilir. Peki, Müftüler nereye bağlı? Bulgaristan’da tüm Müftülerin dolaylı yoldan HÖH/D(p)S tarafından atandığını bilmeyen var mı acaba?
HÖH/D(p)S kurmayları, Bulgaristan’daki Türklerin her bir haktan yoksun, sömürü halkı gibi olmaları için, yani “ Bulgaristan etnik modelinin” yaşatılması için, kendilerine ihtiyaç duyulduğunu gayet iyi bilmektedirler.
Onun için anlaşılıyor ki, “Bulgaristan etnik modeli“ sayesinde, Deveci” gibi, Kırcaali bölgesindeki belediyelerden ihale alan şirketlerin sahipleri ve HÖH/D(p)S Belediye başkanları, malı deveyle değil, deve kervanıyla götürüyor?
Durmuş Arda
News
