Kurban Bayramından 15-20 gün önce, dini inancı güçlü bir genç ile Kırcaali Müftüsü Beyhan Mehmet arasında şöyle bir yazışma geçiyor:
“-Sayın Müftüm selamün aleyküm, Allah’ın evine tağutun siyasetinin girmesine nasıl izin verebiliyorsunuz?
– Aleykum selam meseleyi anlamadım?
– Sayın Müftüm Müslüman çocuklara okullarda domuz eti yedirilirken, bizim başkanlarımız Allah’ın evinde yaptıkları yolları anlatıyor. Bize böyle mi yol gösteriyorsunuz? Böyle mi aydınlatıyorsunuz? Hocalarımız ve devlet yöneticilerimiz, camide neden siyaset konuşuyorlar, Sayın Müftüm?
– Cuma namazını mı kastediyorsun? Öncelikle Durmuş Arda’nın yazdıkları deve altında pire aramaktır. Yüce Allah Hucurat süresinde bir fasık/günah işleyebilen bir insan/ haber getirdiği zaman onu araştırınız buyuruyor. Cuma namazında Gümülcine Müftüsü kulluk görevimiz üzerine düşünelim konusunu anlattı. Cuma namazına gelen toplum tarafında seçilmiş başkan Müslümanların cumasını tebrik etti ve Gümülcine müftüsünün Kırcaali’de olmasından memnuniyet duyduğunu ifade etti. Başkanın Cuma da olsun bayramda olsun, cemaati siyasi konuşma ile değil, bayramınız mubarek olsun da bir sorun var mı?
– Biz sizi örnek almak istiyoruz, ama sizde din adına, Allah adına bir davranış bulamıyoruz.
– Yukarıda yazdığım ayeti iyi oku ve düşün. Kırcaali’de bir ay öncesinde “kreşlere et, büyükbaş hayvan kesilerek tedarik edilecek” diye karar alındı. Bu olayda bir hafta sonrasında birileri imza toplamaya başladı – konu halledilmişti. Olayları iyi okuyun! Körü körüne hareket etmeyin! “Hazır et alınacaksa ‘Musan’ ve ‘Merkez’ den alınacak” diye karalaştırıldı. Hayırlı olsun- dua ederiz Şumnu’da, Razgrad’ ta, Sofya’da, Pplovdiv’ de de olsun.
– Sayın Müftüm, “kreşler” dediğiniz ilkokuldaki minik çocuklara domuz veriyorlar, onlar ne olacak?
– Bana bir dilekçe gelmedi. Ebeveynler nerde, gelin müracaat edin, biz, “yüzlerce ana- baba çocuklarının haram yemesinden rahatsız” diyelim, gündem oluşturalım. Çalışmalarımızda samimiyiz. Allah adına güvenin ve bize yardım edin. Hayırlı akşamlar olsun, Allah’a emanet.
-Ecmain(cümlemize). Sizin partiniz Türk ve İslam düşmanı bir partidir.”
İlk önce bu eli öpülesi genci kutlamak istiyorum… Çünkü HÖH/D(p)S’ye “tağut” demiş… O kadar nefret etmeme rağmen, HÖH/D(p)S için, bunu ben dahi düşünememiştim…
Tağut’ un anlamı ise şudur: “Put, şeytan, Allah’a isyan eden ve insanları isyana davet eden. Allah’ın hükmünü tanımayarak, büyüklük taslayan, insanları Allah’a kulluktan engelleyen ve dolayısıyla kendisine kulluk ettiren her kişi, kurum, kuruluş, ideoloji; şehvet, hırs ve kiniyle azmış kişi…”
4 Eylül tarihli, “Kırcaali camisinde Gümülcine seçilmiş Müftüsünün vaazı ve siyasi şov” başlıklı yazımda (https://www.arda-tuna.com/2015/09/04/kircaali-camisinde-gumulcine-secilmis-muftusunun-vaazi-ve-siyasi-sov/), şunları yazmıştım:
“Gümülcine seçilmiş Müftüsünden sonra mikrofonu eline alan Kırcaali Müftüsü Beyhan Mehmet’in, siyasi bir konuşma için Kırcaali Belediye Başkanı Hasan Aziz’e söz vermesi ise hayli şaşırtıcıydı…
Tüm cemaat, Hasan Aziz’den – ibadet yeri olan bir camide – din konusunda bir konuşma beklerken… Yani ‘Kırcaali de kuran okuyan gençlerin oranı bir elin parmağını geçmiyor’ veya ‘Kırcaali Belediyesine bağlı kreş ve anaokullarda, Müslüman çocuklarına domuz eti yediriyorum’ demesini beklerken… Oysa Hasan Aziz, – siyasi bir konuya girerek – on sene önce Kırcaali vali yardımcısıyken, Makas geçidiyle ilgili neler yaptığını öve öve bitiremedi.”
Bu yazımdan dolayı, Kırcaali Müftüsü, beni kastederek, “ deve altında pire arıyor” ve Hucurat süresinden örnek veriyor, “ Bir fasık, haber getirdiği zaman onu araştırın” diye yazıyor. Bu olayda “ fasık” ben oluyorum herhalde… Ben tabi ki günahkar olabilirim, kötü alışkanlıklarım da olabilir, çünkü hiç din eğitimi almadım, birkaç namaz süresinden ve duasından başka dini bilgim de yok, fakat hiçbir zaman münafık olmadım.
Oysa HÖH/D(p)S mensuplarının hayat tarzlarını herkes biliyor… Hasan Aziz’in, 4 Eylül tarihli Cuma namazı öncesi konuşmasına ise, yüzlerce insan şahit oldu…
Yine Kırcaali camisindeki Kurban Bayramı namazı öncesi, Tağutun atadığı Kırcaali Müftüsü, HÖH/D(p)S başkanı Lütfi Mestan’ a siyasi konuşmasına izin verdi, hatta tarihten örnek vererek camide siyasetin mubah olduğunu demeye getirdi…
Ben bir “fasık” olarak, camilerde siyaset yapılmasına karşıyım. Çünkü çağımızda insanların çeşitli siyasi görüşleri vardır. Camilerde siyasete izin verilirse, camiler ibadet yeri değil, savaş alanına döner.
Yine bir “fasık” olarak, şimdiye kadar yazdığım hiçbir yazıya yalanlama gelmedi, bir haber dışında. O da, “Kırcaali belediye binasında bulunan bir mekanı, ne amaçla Kudüs tapınak şövalyelerine tahsis edildiğini sormuştum. Ancak daha sonra anlaşıldı ki, belediyenin kendisi de aynı binada kiracıymış.
Ancak Tağutun atadığı Müftü, daha önceleri gibi, bu Bayram namazında da, “ Kırcaali bölgesindeki Müslüman çocuklarına artık domuz eti yedirilmiyor” derken, yalan söylüyor…
Yine bir “fasık” olarak, Kırcaali atanmış Müftüsünün domuz eti konusunda yalan söylediğini iddia ediyorum…
Tarihte atandığı güce hizmet eden nice din adamları görülmüştür…1920’li yıllarda kurtuluş mücadelesi veren Atatürk ve arkadaşlarına “hain,” Anadolu’yu işgal eden Yunan ordusuna ise “Hilafet ordusu” diyen, – bırakın müftüleri- şeyhülislamlar dahi görülmüştür…
Komünist rejimi döneminde ne Müftüler, imamlar gördük, rejimin gestaposu sayılan DS adlı gizli servise hizmet eden…
Sahi… Gümülcine’nin seçilmiş Müftüsü varsa…
Kırcaali’nin Müftüsü, neden dolaylı yoldan HÖH/D(p)S tarafından atanmış olsun?
Kırcaali’nin, neden kendi bölge insanı tarafından seçilmiş bir Müftüsü olmasın?
Durmuş Arda
News
