DOLAR 38,0094 0.42%
EURO 41,2728 0.64%
ALTIN 3.694,020,41
BITCOIN 32826993.39707%
Kırklareli
15°

KAPALI

SABAHA KALAN SÜRE

Neden? Neden? Neden?…

Neden? Neden? Neden?…

ABONE OL
21 Ocak 2016 10:52
Neden? Neden? Neden?…
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Ülkemiz Bulgaristan’da Türk ve Müslümanlara karşı sanki özel, olumsuz kampanya yeniden ve yeniden alevlendiriliyor.

Neden?

Bunlar neden yapılıyor?

Bunlardan kim kazanıyor?

Aslında nedenleri biliniyor desek, doğru olur, ama karşı tarafı daha iyi anlamak için bu sorular sorulmalı. Son zamanda, hatta son yıllarda, ısrarla Türk ve Müslümanlarla ilgili gerçekler değil, gerekenler değil, uydurma suçlamalar ve yalanlar medyalar aracılığı sayesinde ortaya atılıyor. Son olarak yerli gazetemizde Şumnu Müftülüğü ile ilgili bir makale okudum(http://topnovini.bg/node/652503).

Makaleyi okuyunca, sıradan bir vatandaş olarak, Bulgaristan’da oturan bir Türk ve Müslüman olarak birçok soru beynimde oluştu. Devletimiz, yeterince dini değerlerimize yeterince önem veriyor mu?

Hıristiyanlara sahip çıktığı gibi, kendi dini uzmanlarını yetiştirdiği gibi, dini mekanlar ve kurumlar kurduğu gibi, din konulu faaliyetler düzenlediği gibi, kendi dinleriyle ilgili çalışma şartları oluşturduğu gibi, kendi vatandaşı olan Müslümanlara, geçmişte ve şimdi, aynı tarzda, aynı büyüklükte, aynı miktarda destek ve sahip çıktı mı? Çıkıyor mu?

Kıyaslayalım… Kıyaslama, bunları en iyi gösteriyor. Bulgaristan’da Türk ve Müslümanların dışında Rus, Ermeni, Yahudi v.b. da var. Onların özelliklerine göre kurumlar, mekanlar, kiliseler de kuruluyor, çalışmalar yapılıyor. Diğer azınlıklardan komşu ve arkadaşlarımız da Rusya’dan, Ermenistan’dan, Müslümanlar gibi, devletimizin kanuni çerçevesinde, başka ülkelerden maddi ve manevi destekler alıyor, bizler gibi, zor da olsa, ayakta durmaya çalışıyor. Araştıralım, kıyaslayalım. Onların da destekleri uzmanları, olmadığından dolayı, dışarıdan, başka devletten, daha doğrusu Anavatanlarından geliyor. Ama uzman, papaz ve öğretmenleri, maddi destekleri göze neden batmıyor? Bu okuduğum haberle ilgili sadece sıkıntı yok. O kadar çok olaylar ve soru yaratan durumlar var.

İşte, bazılarını anlatayım:

Bizler, Şumnu Kültür Evi olarak ve bendeniz Nurten Remzi olarak yakın geçmişte neler yaşadık, bugün neler yaşıyoruz? Hala mahkeme peşinde zamanımızı, duygu ve beynimizi, gücümüzü sarfediyoruz. Mutsuz ve çaresiz vatandaşa ve topluma, kötülüklere takılan gençlere, ekonomi, kültürel ve eğitim açısından, olumsuzluklar, cinayetler, kötü olaylarla dibe kadar batmış devletimizde hala yabancı ülkelere gidemeyen gençlerimize katkıda bulunmak istiyoruz, faydalı olmak istiyoruz, ama olamıyoruz. Maalesef, dürüstçe ve özveriyle çalışanlara yer yok.

Neden?

Bilindiği gibi, son 7-8 yılda her defa bizim belediyeye gittiğimde bana şu soru soruluyordu:

“Sen neden Türkçe dergi çıkartıyorsun?”

Tüm kanuni kurallara uymaya çalışsak da, avukat, muhasebeci ve uzmanlara danışsak da, her zaman, işi mükemmel de yapsak, kusur aranıyor ve kusur bulunuyor. Ayrıca sanat, eğitim, kültür, din ve spor konularını içeren Mozaik dergimiz, Türkçe olduğundan dolayı hep göze battı. Oysa ülkemizde Rusça, İngilizce, Ermenice, Yahudice vs gibi dergi, gazeteler de var, ama bize yapılan baskı onlara yapılmıyor.

Bilindiği gibi, 2012’de kültür evi binamıza 400 volt elektrik verildi, genç elemanlarımızı elektrik çarptı. Ölmedikleriyle kaldılar. Çok korktuk. Ama suçlu bulunamadı. O anda tüm bilgisayar sistemimiz çöktü. Tüm bilgisayarları yenilemek zorunda kaldık.. Çok zaman geçmedi… 8-10 polis 3 tane bilgisayarımıza el koydu. Elemanımız uzun uzun sorguya çekildi. “Neden Türkçe?” soruları yoğunlukla soruldu. Elemanımız korkudan işi terk etti. Daha sonra bana gelir gider kontrolü de yapıldı. Ailem, eşimin ailesi, tüm yakınlarımın gelir giderleri kontrol edildi. Sonuçta, onlara göre gelirim, daha az görünüyormuş giderimden. Dernek giderlerine, “sigara içen, alkol alan, altın gümüş süs, püs için belli miktar para harcayan” gibi gösterildim. Oysa bunların hiç biri doğru değildi, ama büyük cezalar, tabi, bizim cebimize göre büyük cezalar yazıldı. Bir de, benim maaşım çok az olmasına rağmen ben nasıl hiç durmadan Türkiye’ye gidiyormuşum? Her giriş çıkışımla ilgili liste verildi ve rapor istendi. Neden Romanya, Makedonya, Fransa, Azerbaycan, Almanya gidiş gelişlerim kontrol edilmedi? Neden sadece Türkiye? Ek olarak, katıldığım konferans ve festivallerin davetiyeleri, “kanıt değil” imiş. Katıldığım toplantı ve faaliyet “programları da kanıt değil” imiş. Onları “kendim de yapabilecekmişim”. Artı, yıllarca geri dönüp medya, tv, gazete yayınlarını kanıt olarak, bulmak da ne olduğunu yaşayan bilir. Neden böyle kontroller yapıyor? Kontrol yapılması sorun değil. Sorun olan, bize yapılan kontrol, diğerlerine yapılmıyor. Bizim dışımızda, bizim gibi olan, bize benzeyen hangi kuruma bu tür kontrol yapıldı? Araştıralım. Kıyaslayalım. Kıyaslamak, doğruları gösteriyor. Mal varlığımızı da kontrol ettiler. Yarım asırlık oldum, hiç durmadan çalıştım. Bir çalışan insan olarak, kazandım, biriktirdim, aldım. Fazla bir malım mülküm yok. Neden maddi durumu çok, ama çok fazla olanlara bu tür kontrol yapılmıyor? Duyduklarımıza bakarsak, o türden olan siyasetçi veya yöneticilere kontrol başlamış, ama belli bir yerden emir gelince kontrol son buluyor.

Neden?

Daha sonra 11 Eylül olaylarımız…

Biliyoruz, bu tarih, bir simgedir. 15 yıl öğretmenlik yapan Nurten Remzi, anne, anneanne olan Nurten Remzi, 15 yıldır kültür evinde yoğunlukla çocuklarla çalışan Nurten Remzi, çocuk ve gençlere güzellikler öğretmek için, çıkarsız, beklentisiz ömrünü adayan Nurten Remzi, bazı gazetelerde yayınlandığı gibi “masum çocuk öldüren teröristlerle bağlantısı var” olduğundan dolayı iş yeri, evi, muhasebecisi altüst edildi, elemanları perişan oldu, annesi hastanelik oldu…

Neden Nurten Remzi’ye komşuları hala yan yan bakıyor ya da sadece selam verip acele acele gidiyor? Neden “Nurten, seni çok seviyorum, ama…”, diyen ve cümlenin gerisini getirmeyen muhasebecisi onunla çalışmaktan vazgeçti? İş yapmak isteyen ve doğru işler yapanlara bu tür baskı yapılırsa, halk böyle olmaya devam edecek. Neden gizli istihbarattan 12-15 kişi geldikten sonra kültür evine çocuk ve gençler, gelmemeye başladı? Neden çocuklar ve onların velileri, “Nurten öğretmenim, sana güvenimiz tam, ama gelmekten korkuyoruz” diyor?

Daha sonra, Yeni yıla birkaç gün kala, bu tantanalı haberler… Neden bir parti başkanı(Lütfi Mestan) bu duruma düştü? Neden bir Türk olarak, Türkiye ile iyi ilişki kurma çalışmaları hainlik oldu?

Ruslar Rusya ile, Ermeniler Ermenistan ile, Makedonlar Makedonya ile iş yaparken neden hain olmuyor? Dün bir saygılı başkan idi, bugün ise, tam tersine, aslı olmayan hitap ve suçlamalarda olduğu gibi “hain”, “devletini satan”, “liderlik yapamayan” oldu. Neden akla sığmayacak kadar iğrenç, herkesin kalbini burguyla burarcasına buran bir tarzda başkanlıktan atılıyor?  Bu neden insanca olmayan bir şekilde gaddarca, alçakça, medyalarda yaygara yaparak, demokratik olmayan, baskıcı bir şekilde yapılıyor?

Bir parti başkanının bu şekilde görevden azledilmesi acı vericidir, yıkıcıdır…

Kim olursa olsun, hatası ne olursa olsun, o parti başkanının suçu ne kadar ağır olursa olsun, bu yargısız infazın amacı nedir?

Şimdi de Başmüftülükle ilgili kasıtlı haberler yapılıyor. Aslı olmayan, yalan yanlış haberler…

Bulgaristan’da yaşayan Türkleri azarlayan, küçümseyen, kötü gösteren…

Türklere karşı olumsuz duygular uyandıran…

Bulgaristan’daki azınlıklara sıkıntı yaratan, zorluklar yaşatan uydurma yayınlar.

Çalışkan, dürüst, memleketini seven, kendi din ve kültürüne sahip çıkan, iyi terbiye, iyi eğitim özelliklerine önem veren Türklere karşı bu psikolojik baskı, bu eziyet, Bulgaristan basınında yeniden neden başlatıldı?

Bu yalan yanlış medya yayınları… Bulgaristan’da yaşayan Türklere karşı bu negatif duygular, bu kadar iftira, bu kadar yalan…

Neden?Neden?Neden?…

 

Nurten Remzi

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

SON DAKİKA HABERLERİ

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.