DOLAR 35,6403 -0.03%
EURO 37,2542 0.24%
ALTIN 3.156,98-0,07
BITCOIN 37330620.12682%
Kırklareli

KAPALI

SABAHA KALAN SÜRE

Ahmet Davutoğlu, Boyko Borisov ve Lütfi Mestan, üçlü görüşmesinin içeriği, neden açıklanmıyor?
  • BALKANLAR 24 SAAT
  • BALKANLAR
  • Ahmet Davutoğlu, Boyko Borisov ve Lütfi Mestan, üçlü görüşmesinin içeriği, neden açıklanmıyor?

Ahmet Davutoğlu, Boyko Borisov ve Lütfi Mestan, üçlü görüşmesinin içeriği, neden açıklanmıyor?

ABONE OL
13 Şubat 2016 16:29
Ahmet Davutoğlu, Boyko Borisov ve Lütfi Mestan, üçlü görüşmesinin içeriği, neden açıklanmıyor?
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Türkiye Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun geçen Aralık ayında Bulgaristan’ a yaptığı resmi ziyarette bir toplantı gerçekleşiyor.

 Sofya’da 15 Aralık’ ta gerçekleşen bu toplantıya Başbakan Ahmet Davotoğlu, Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov ve o zamanki HÖH/D(p)S başkanı Lütfi Mestan katılıyor. Toplantıya tercüman katılmıyor, bu görevi Lütfi Mestan üstleniyor.

İddialara göre,  bu toplantıda Ahmet Davutoğlu,  Bulgaristan’ın kırsal kesiminin kalkınmasına katkıda bulunmak için bir öneride bulunuyor…

Davutoğlu Kırcaali, Dobruca ve diğer kırsal bölgelerde hayvancılığın geliştirilmesi ve organik sebze yetiştirilmesi için ilk aşamada 100 milyon EURO hibe veya uzun vadeli düşük faizli kredi öneriyor. Davutoğlu, bu projeye daha sonra 200 milyon EURO ve uzun vadede de 1 milyar EURO’yu geçecek bir katkı sağlanacağını söylüyor. Yetiştirilecek olan hayvanları ve üretilen sebzeleri de satın alma garantisi veriyor.

Her nedense, bu toplantıya katılan her üç kişi de, bu önerinin içeriğini gizli tutma gereği duyuyor…

Ancak iki gün sonra, yani 17 Aralık’ta, HÖH/D(p)S fahri başkanı Ahmet Dogan’ın, Lütfi Mestan’a karşı yaptığı sert eleştiriden sonra, bu görüşmenin Boyko Borisov veya Bulgaristan istihbaratı tarafında  Ahmet Dogan’a sızdırıldığı anlaşılıyor.

Anlaşılan başbakan Davutoğlu’nun önerisini, Bulgaristan’daki bazı çevreler, “Neoosmanizm tehlikesi” (Yeni Osmancılık) veya Davutoğlu’nun “Stratejik derinliği” olarak algılıyorlar.

Ve… Bulgaristan’da yaşayan Türklere karşı, ortaçağdaki gibi “cadı avı” başlatılıyor.

İlk önce, parti başkanlığı görevi devam etmesine rağmen, Lütfi Mestan’a devlet tarafından verilen korumaları çekiliyor ve ertesi gün de HÖH/D(p)S başkanlığından azledilerek, “vatan haini” ilan ediliyor.

 Akabinde ,  devlet güvenliği konusunda “uzman” eski DS ajanları, Bulgaristan’ın görsel basınında olsun, yazılı basınında olsun bol bol boy göstermeye başlıyorlar;  Lütfi Mestan’ın aksine, Ahmet Dogan’ın ne kadar “büyük devlet adamı” olduğunu söyleyerek, böylece kendilerinin de devlet kademelerindeki güçlerini daha da arttırıyorlar.

Daha sonra, Reformcu Blok koalisyonunda her alan ve DS karşıtlığı ile bilinen Hürriyet ve Şeref Halk Partisi(HŞHP) kontenjanından atanan Savunma Bakanı Yardımcısı olan Türk asıllı Orhan İsmailov’un yetkilerinin kısıtlanması, yine aynı partiden atanan Eğitim Bakanı özel kalem müdürü olan Türk asıllı Müyesser Solak’ın “İslami terör bağlantısı” ile suçlanması, bu “cadı avının” bir parçası oluyor.

Hatta Müyesser Solak’ın telefon görüşmeleri dinlenerek, her Türkçe yaptığı telefon görüşmesinin, ” bir MİT ajanı ile konuşuyor” olarak “tespit“ edilmiş oluyor…

Bulgaristan’daki bu olaylar göstermiştir ki, devlet kademelerindeki eski DS ajanlarının tamamı temizlenmeden, bu ülkede yaşayan Türklerin,  eski DS yönetimindeki ve etnik Bulgarların yönetimindeki bir siyasi partide veya etnik Bulgarların ağırlıklı olduğu partiler koalisyonlarında, siyaset yapmaları neredeyse imkansız hale gelmiştir.

Dönelim asıl konumuza…

Şayet, Başbakan Ahmet Davutoğlu’ nun yaptığı, Bulgaristan’a yatırım önerileri doğruysa(bunu birkaç kaynak, ayrıntı vermeden doğruladı) ve bu da kabul edilmemişse, Bulgaristan açısından bu bir anormallik değil midir?

Ne önermiş Başbakan Davutoğlu?

Bir nevi “alın size kaynak, üretin, ürettiğinizi de satın alacağız” demiş.

“Neoosmanizm” bunun neresinde?

Davutoğlu, Avrupa değerleri öneriyor, Avrupa…

Üretmek, Avrupa değeri değil midir?

15 Aralık’ta Sofya’da yapılan toplantının ayrıntıları hala açıklanmış değil. Sadece Lütfi Mestan,  geçenlerde “ bunu Başbakan Borisov açıklasın” dedi.

Tahminime göre, Başbakan Ahmet Davutoğlu da,  Boyko Borisov’u bu konuda zor durumda bırakmamak için bir açıklama yapmıyor.

Dünyadan haberi olmayan, karar almaktan aciz Başbakan Borisov’un bu konuda utandığı,  sıkıldığı veya korktuğu bir neden olabilir mi acaba?

Bulgaristan  halkının veya bu ülkede yaşayan Türklerin sefaletten, gurbet yollarından kurtulup, ekonomik olarak kalkınmalarından mı korkuluyor acaba?

Demek bu politika, senelerdir kasıtlı olarak yürütülüyormuş…

İşin daha bir garip tarafı ise, Bulgaristan basınının bu öneriden ayrıntılı olarak haberi olmasına rağmen, kamuoyuna duyurmaması…

Globalleşen dünyada, tüm siyasetçiler, ülkelerine yatırım yapılması için didinerek, alt yapı hazırlıkları sunarken, Bulgaristan, gelecek yatırımları elinin tersiyle itiyor.

Bulgaristan’a yapılacak olan milyarlarca EURO yatırıma katkı sağladığı için, Lütfi Mestan’ın milli kahraman ilan edilmesi gerekirken, eski DS ajanları, Ahmet Dogan’a “büyük devlet adamı” ödülü veriliyorlar… Yani kendi “ devletlerinin” adamı…

Bulgaristan, Avrupa’nın en fakir ülkesi olmaya devam ederken…

Bu nasıl bir anlayış, bu nasıl bir mantık?

Sizce burada bir gariplik yok mu?

Anlaşılan Bulgaristan devletinin içine kümelenmiş bazı çevreler, halkın üretim yapıp gelir sağlamasını istemeyerek, hala kendilerini “devlet” olarak görüyor ve devletin “porsiyonlarını” kendi aralarında dağıtmaya devam etmek istiyorlar.

Bunun, bir Avrupa ülkesi olan Bulgaristan gibi bir devlette sürdürebilir olması, hayli şaşırtıcıdır.

Şuraya açıkça yazıyorum:

Bulgaristan’da bu durumun sürdürebilir olması, insan doğasına aykırıdır!

Durmuş Arda

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

SON DAKİKA HABERLERİ

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.