UNESCO, 2000 yılında 21 Şubat gününü, “Uluslararası Anadili Günü” ilan etmiştir.
Yaşadığımız bölgede, Anadilimiz Türkçe, en çok konuşulan dillerdendir.
Dünyada Türkçe dilini, 78 milyonluk Türkiye dışında, 300 milyon kişi daha konuşmaktadır. Türkçe, dünyada en konuşulan ilk 10 dil arasındadır.
Bugün Türkçe, Balkanlarda da en konuşulan dillerden birisidir. Örneğin Bulgaristan’ da bir milyon, Yunanistan’ da 200 bin, Makedonya’da 100 bin, Kosova’ da 50 bin kişinin Anadili Türkçedir.
Balkan ülkelerinden Bulgaristan’ da en çok Anadili Türkçe olan insanın yaşamasına rağmen, Bulgaristan, Anadili Türkçe öğrenimi konusunda en çok zorluklar çıkartan ülkedir.
Bulgaristan’da yasalar ve yönetmelikler açısından Anadili öğrenimi için bir engel bulunmamasına ve bu çerçevede Anadilin mecburi değil de seçmeli bir ders olmasına rağmen…
Uygulamada çeşitli zorluklar çıkartılmaktadır. Örneğin 1993 yılından beri Türkçe ders kitapları basılmamaktadır. Bir okulda Türkçe dersi sınıfı oluşturulması, okul müdürlerinin insafına bırakılmıştır.
Örneğin bir okulun müdürü etnik Bulgar ise, bu okulda Türkçe öğrenimi neredeyse imkansızdır. Öğrencilere ve velilere yapılan çeşitli baskılar sonucu, en az 7 öğrenciden oluşması gereken Türkçe ders sınıfları oluşturulmasına imkan verilmemektedir.
Bu engellemelerden dolayı, Bulgaristan’da 1993 yılında 100 bin civarında çocuk Türkçe öğrenim görürken, şimdilerde bu sayı 6 bin civarındadır.
2010 senesinde Kırcaali’de düzenlenen “Anadil” konulu kompozisyon yarışmasına İridere’ den katılan ve o zaman lise çağında olan Gündoğan’ın yazısı, Bulgaristan’ daki Anadil Türkçe konusunu çok iyi özetliyor:
“…Anadilimiz Türkçe gülmüyor artık. Umarım, ‘hiç dil güler mi?’, ‘olacak şey değil!’ demiyorsunuzdur. Nasıl bir çiçeğin açması o çiçeğin gülümsemesi ise, bir ağacın meyve vermesi o ağacın gülümsemesi ise, bir dilin gülümsemesi de o dilin mensuplarının kendi dillerini çok iyi bilmeleri, muhafaza etmeleri ve geliştirmeleridir, yani o dilde entelektüel üretimi arttırmalarıdır…
…Konfütçyüs, ‘ bir milleti yok etmek istiyorsanız işe, önce dili ile başlayın’ der. Biz Bulgaristan’ da yaşayan Türkler olarak, varlık sebeplerimiz olan annelerimizin dili olan Türkçemizin önemini, bu dilin bu ülkede konuşabilmesi için ne bedeller ödendiğinin, ne kadar bilincindeyiz? Dahası bu günlerde Anadili Türkçe olan gençlerimizin ne kadarı gereği gibi Türkçe yazıp okuyabiliyor?…”
Peki, Türkçe öğrenim görmeyen gençler, Bulgaristan’da daha çok iş ve aş imkanına mı sahiptir?
Örneğin Kırcaali’ bölgesinde yaşayan Türklerin oranı % 70’dir, ancak devlet dairelerinde çalışan Türklerin oranı ise % 10’ u geçmemektedir. Yani Bulgaristan’daki Türk gençlerinin çoğu, kendilerine ayrımcılık(diskriminasyon) uygulandığı için, her ne kadar sadece Bulgarca diliyle eğitim görseler de, Bulgaristan’da işe alınmıyorlar ve düşüyorlar Batı Avrupa’ya gurbete.
Ancak bu gençler, her ne kadar Türkçe öğrenim görmemiş olsalar da, gittikleri Avrupa ülkelerinde Anadili Türkçe ile iş buluyorlar. Çünkü Almanya, Hollanda, Belçika, Fransa, Yunanistan, Danimarka, İsveç vs gibi ülkelerde, Türkçe, en yaygın ikinci dildir.
Hatta Bulgaristan’ da evlenme çağına gelen kızlarımızın bir kısmı da,- onlar da her ne kadar Türkçe öğrenim görmeseler de- Anadilleri Türkçe ile kendilerine Türkiye’den veya Avrupa’dan eş bulabiliyorlar.
Bulgaristan’da yaşayan Türklerin % 70’i resmi dil olan Bulgarca ile değil de, Anadilleri Türkçe ile iş bulabiliyorlarsa…
Türk çocuklarının anne ve babaları, şunu iyi bilmelidir:
Çocuklarınızın resmi eğitim dili olan Bulgarca ile birlikte, Anadilleri Türkçe ile de öğrenim görmeleri, onlar için ileride daha çok iş ve dolayısıyla daha çok aş demektir!
Durmuş Arda
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.