Güllerin, güllerin, güllerin bir yana,
Sendeki eşek dikenlerini bile özledim.
Evlâdımın gülüşü bir yana,
Açıklı feryadını özledim. . .
Seni özledim köyüm!. . .
Cennet ırmağı nedir ki çaylarının yanında?
Çayların çakılları kadar çok
Köyümün yara izlerini özledim.
Hani o,
Yeşil çimenli yamaçlar;
Gümüş sularında yıkandığım dereler Hep öyle çağlar, akar mı?. .
Suların aynasında sevgilim Hep öyle saçlarını tarar,
Ay’a, yıldızlara bakar mı?
Hani o mehtaplı geceler
gönlümün cennetiydi,
Hani o baharın çiçekleri
cennetin zihnetiydi.
Hep öyle bildiğim gibi misin köyüm, Serbest misin, hür müsün?. . .
Burada gardiyanlar kilitliyor
umut kapılarını.
Hep öyle nur yağmuruna
tutuyor mu sizi ay ve yıldızlar?
Meleyen kuzular, al yanaklı kızlar hep öyle neşe saçıyor mu
senin üstüne?. . .
Hani benim düğünüm,
Hani benim düğünümde oynayan
çifte tellim?. . .
Özlememek elde değil!. . . Zindanlarda geçti ömrüm. Varsın,
gene gene zindanlarda çürüyeyim Yeter ki,
seni bir gün
ÖZGÜR göreyim.
NURİ TURGUT ADALI
{1966 y. Eskizağra ( Bulgaristan Stara Zagora) hapishanesi}
Nuri Turgut Adalı kimdir?
Bulgaristan’ da yaşayan Türklerin Mandela’sı sayılan Nuri Turgut Adalı, 1922 yılında Kırcaali Kızılağaç’ a bağlı Adaköy köyünde doğmuştur. Şumnu Nüvvap okulunu bitirdikten sonra Gümülcine, Kızılağaç Çorbacılar ve Mastanlı’ da öğretmenlik yapmıştır.
Komünist rejiminin keyfi uygulamalarına ve Bulgaristan’da yaşayan Türklere uygulanan zulümlere karşı çıktığı için senelerdir işkencelere maruz kalmış ve hayatının 23 yılını Bulgaristan’daki çeşitli cezaevlerinde veya sürgünde geçirmiştir
Turgut Adalı, 2004 yılında vefat etmiştir.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.