Cihan Pehlivanı Koca Yusuf’un doğum yeri olan Şumnu(Şumen) iline bağlı Karalar(Çerna) köyünde düzenlenen geleneksel yağlı güreşleri bu yıl iptal edildi. Geçen yıllarda, bu bölgedeki seçmenlerin siyasi temsil “patenti” bir tek ve tamamen HÖH’ün (Hak ve Özgürlükler Hareketi) ellerinde iken yağlı güreşler düzenlenip ve bu etkinlik neredeyse HÖH’ün seçim mitingleri olarak gerçekleştiriliyordu. Türkiye- Suriye sınırında Rus uçağının düşürülmesi olayından sonra Ahmet Doğan’ın başında bulunduğu HÖH yönetiminin sergilediği Türkiye karşıtı tutumu, Türk ve Müslüman seçmenlerinin partiden soğumasına ve aralarına mesafe koymasına yol açtı.
Şu anki parti başkanının seçilmesiyle bu mesafe daha da açıldı, zira yeni seçilen başkan o dönemde Bulgar medyasında yaptığı Türkiye karşıtı açıklamalarıyla partiye karşı negatifleri artırdı. Aslında seçmenlerin açıkça antipatisini kazanmasına rağmen bu açıklamaları sayesinde onursal başkan tarafından başkanlık koltuğu ile mükafatlandırıldı. Bulgaristan’ın siyaset katmanlarında Türk kökenli Müslümanları ilgilendiren bu olayların ardından son derece büyük sarsıntılar meydana geldi. Bu değişiklik, bu çevrelerde tam 26 yıldır onları güya temsil eden partinin göründüğü gibi olmadığının açıkça anlaşılmasıyla ortaya çıktı. Siyasi anlamda söz konusu bu uyuşmazlık yeni bir partinin kurulması fikrini doğurdu ve yeni parti bu çevrelerde oluşan yeni siyasi durumun ardından ortaya çıktı. Resmi kısaltması DOST olan partinin kurulması belli ki yalnızca HÖH çevrelerinde değil, Bulgaristan Sosyalist Partisi (BSP), aşırı milliyetçi ATAKA, Devrimci Örgütü Partisi VMRO vs. çevrelerde de ihtiraslara yol açtı. HÖH’ü karma(Türk ve Müslümanların çoğunlukta olduğu) bölgelerdeki seçmen vatandaşların üzerindeki monopolünü elinden alınma korkusu sardı. Türk ve Müslümanların yoğunlukta yaşadıkları karma bölgelerdeki yerleşim merkezlerinde düzenlenen etkinliklerini, başvurdukları provoke etme metotları bunu alçakça doğrulamaktadır.
HÖH tarafından ilk provokatif girişimler Killi(Benkovski) ve Mestanlı’da(Momçilgrad) Aralık ayında düzenlenen anma mitingleri sırasında görüldü. Cebel’de Mayıs olaylarının kutlanması sırasında bağrış- çağırışlarıyla mikrofonları susturmaya çalışmaları, Parti Başkanı başta olmak üzere HÖH provokasyonlarının “göstermelik” yansımasıydı, kutlamalara misafir olarak katılan Türkiye Büyükelçisini susturma hareketi ise cahilliğin zirve yaptığı andı.
Bu olayların ardından HÖH zümresindeki korku, yeni partinin kaydını zorlaştırma hareketi ile yargı sistemindeki bağlantılarını kullanmakta yansıdı. HÖH zümresinin “dizginleri elden kaçırmaktan” ve karma nüfuslu bölgelerdeki seçim oyu üzerindeki monopol patentini kaybetmekten son derece endişelendiği belliydi. Burada, siyasi gücün HÖH’ün ellerinde olduğu yerleşim merkezlerinde Ramazan ayında Türkiye’nin katkılarıyla düzenlenen iftar programlarını bozma girişimleri ile ilgili ayrıntılardan hiç bahsetmeyeceğiz.
HÖH, Efsane güreşçi Koca Yusuf anısına düzenlenen yağlı güreşleri iptal etmesiyle siyasi yönetimin kendisine ait olduğu bölgelerde düzenlenen etkinliklere karşı provokatif eylemlerini doruk noktasına taşıdı.
Ancak Karalar köyünde ne oldu ve güreşler neden iptal edildi? Gelenek üzere her yıl yağlı güreş müsabakaları Türkiye Cumhuriyeti’nin sponsorluğunda girişim komitesinin himayesi altında düzenleniyordu. Bu yıl sponsorlar, önceki yıllarda olduğu gibi ve HÖH’ün himayesi altında düzenlenen ve neredeyse HÖH’ün siyasi mitingleri gibi gerçekleşen etkinlikler sırasında siyasi simaların konuşmalarına yer verilmemesi isteğini ifade ettiler.
İlk başta yerel ve belediye düzeyinde uzlaşma sağlandı, ancak konunun merkez yönetime taşınmasıyla işler tamamen değişti. Merkezden bu talep reddediliyor ve etkinliğin yalnız ve sadece HÖH’ün yönetimi altında düzenlenebileceği açıklanıyor. Bunun yanı sıra etkinliğin bir veya başka bir şekilde gerçekleştirme girişimi olması durumunda 1000 kişilik parti yanlıları tarafından provoke edileceği tehdidi yapılıyor. HÖH merkezinin bu ültimatom mahiyetindeki tavrı karşısında, sponsorlar desteğini geri çekiyor ve etkinlik iptal ediliyor.
Bunların ardından insanın bir kaç ritorik soruyu yöneltmesi doğru olur:
1.Güreşlerin organizasyonunu üstlenme konusunda direten HÖH, neden sponsorluğunu da üstlenmiyor?
2.Madem sponsorluğu üstlenmiyorlar, oyun kurallarını belirleme hakkının sponsorların olması gerekmez mi?
3.HÖH’ün kısa ve uzun vadede bundan kimin zararlı çıktığı konusunda bir fikri var mı?
Şimdilik bu sorular askıda kalmış gibi gözükebilir, ancak daha ilk seçimlerde mukabil ve yeterli cevabı bulacaklardır. Hayat önümüzde…
Koca Yusuf yağlı güreşleri sponsorları
News
