Yarım asırlık bir kelime yontucusu olmasına rağmen, Ahmet Türkay, sanki ağzı var, dili yok misali, salonun bir köşesindeki beton kolonun arkasında gizlenmekte.
Şık bir takım elbise var üzerinde. Kazanlı hemşehrilerinin, kendisine sunduğu bir buket çiçekten sonra, adeta akşama sevdiği kızla evlenecek bir damat görünümünde. Yazarlık böyle bir şey işte, her gece yarısından sonra öykü mısralarını okşamak ve düzenlemekle geçiyordur bizim Ahmet’in şahidi olmayan uğraşısı. Gerçi, tükenmek bilmeyen bir tutku ve aşk onunki…
Aslında bir göçmen lokali olan salon dolup taşmış. Artık yaşlanmış ve memleketinden kovulmuş meşhur Deliormanlı güreşçilerin uğrak yeri burası. Aynı zamanda her iyi niyetli insan için de kapıları açık bu ocağın.
Kürsüden, eli mikrofon tutmaya alışık olmayan göçmen yazarlar, Ahmet’in yaşam öyküsünü ve onun kaleme aldığı öyküleri ballandıra ballandıra anlatmakta.
Yaşlı ve artık yüzleri buruşmuş Deliorman pehlivanlar, ellerinden iskambil kağıtları masaya yavaşça bırakıyor, önlerindeki tavşan kanıyla dolu bardaklar dudağa sürülmeden soğumakta. Gözler gam ve kasvetle doluyor. Bir de gururla!
Salondakiler, pür dikkat kürsüye odaklı. Ahmet, sessiz bir adam. Onun için boşuna, ağzı var, dili yok derler. Öykülerinde kullandığı yazın dili ise çok dengeli, nükteli ve şiirseldir. Konuşmacılar bir bir sıralanıyor ve ağızlarından adeta tonlarca ağır akademik sözcükler dökülmekte. Bunlar hep övgü, sevgi ve saygı sözcükleri. Bunca övgüyü duydukça, Ahmet köşesinde adeta küçülüyor, bizlerin göğüsleri ise kabardıkça kabarıyor.
Yarım asırlık bir yazın ömrü, herhalde zirveye ulaşmayı sağlar. Bu dorukta öykü ustamızın yolu bitmemeli. O, bir toplum protestocusudur ve yolunun sonu yoktur. Her ne kadar ileriye dönük yürümüşse de, her zaman ortak geçmiş ve yaşanmış öykümüzü dillendirmekte. Onunki geçmiş ve gelecek arasında uzun bir yolculuk…
Bir söyleşimizde, bana her nedense artık yolun sonuna yaklaştığını ima etmişti ama asıl zirvelerde ölümsüzleşir yazarlar ve inanıyorum ki, Ahmet Türkay, daha nice eserinde, bütünleştiği Bulgaristan’daki Türkleri anlatacaktır. Belki de, bir yaratıcı yazmayı bıraktığında ölür onun içindeki yorulmaz yontucunun ruhu.
Balkanlar köylüsünün çilesinden tutun ve yeni yetme Avcılar sosyetesinin sahte fiyakası bizlere capcanlı göz kırpmakta öykücünün kitaplarından. Binlerce ikilem arasında sıkışmış bir öykü yelpazesi içinde kıvranmakta Ahmet usta, kendi insanımızı imgeleme becerisi, belli ki, gelecek kuşakları da beslemeye devam edecektir.
Bir zamanların, İslimye dağındaki çıplak ayaklı çoban çocuğunun kitapları bugün Beyoğlu kitapçısının ışıltılı raflarında yer almakta. Oxford’da filan okumamış, yüksek tahsili bile yok ama nice bizim diplomalarıyla böbürlenenlerden daha iyi eserler taşımakta sol cebinde. Zaten bahsi konu ettiklerim, cesaret edipte, Ahmet Türkay’ın elini sıkmaya gelemediler.Herhalde güreşçilerimizden korkmuşlardır…
Biz, dört Bursalı kafadar, gemimize doğru yol alırken, Ahmet Türkay, damatlık takım elbisesiyle ve elindeki çiçek buketiyle, akşam karanlığı eşliğinde, tükenmek bilmeyen o yüce aşkına doğru emin adımlarla ilerliyordu. Yine yapayalnız kalmıştı! Yazarın kaderi bu olsa gerek ama gece yarılarında daha nice düğünler var ve nice öykülere gebe kalacak…
***
Avcılar’daki Balkan Türkleri Derneğinde, yazar Ahmet Türkay’ın ellinci yaratıcı jübile yılı kutlaması tertiplendi. Bir akademik sempozyum atmosferinde geçen bu etkinliğin moderatörlüğünü başarılı bir şekilde ünlü yazarımız Nihat Altınok gerçekleştirdi, organizasyonunu ise dernek başkanı Efrem Kamberoğlu üstlendi. Buradan kendilerine teşekkür ederiz! Daha önceleri de aynı kuruluş tarafından, Recep Küpçü, Mehmet Türker ve Mehmet Bahar gibi edebiyatçılarımız anılmıştı. Umarız, bu tür etkinlikler, diğer sivil toplum kuruluşlarımıza da örnek teşkil eder.
Ahmet Türkay’ın bu anlamlı gününde, yanında olmayı bir borç bilen edebiyatçılarımızı anmadan da geçemem; Şükrü Esen, Mehmet Çavuşoğlu, Süleyman Özgür, İsa Cebeci, Galip Serter, Nihat Altınok, Ramis Çınar, Erdinç Küpçü, Celal Çalık, Embiya Ulusoy ve diğerleri.
Mümin Topçu, Avcılar İstanbul
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.