Ben demiştim; Trump ABD başkanlık seçimlerinde Türkiye’nin favori adayı diye. Hatta ABD müesses nizamında İsrail Demokrasi Enstitüsü öncülüğünde ABD seçimleri ile ilgili İsrail’de yapılan kamuoyu araştırmalarında İsrailli Yahudilerin çoğunluğunun Amerika Başkanı olarak, Yahudi Bernie Sanders yerine Hillary Clinton’u görmeyi tercih ettiği ortaya çıkmıştı. Bu araştırmada ilginç olan kamuoyu araştırmasına katılanların yüzde 61’nin Cumhuriyetçi Donald Trump’ı İsrail’in dostu olarak görmesiydi. Kamuoyu araştırmasına katılanların yüzde 34’ü Cumhuriyetçi bir adayın İsrail’in çıkarları için daha iyi olacağını düşünürken, yüzde 28 Demokrat adayı tercih etmişti. Seçim kampanyalarını takip eden uzmanlar, Demokrat Hillary Clinton karşısına Cumhuriyetçi Trump çıktığı takdirde, Hillary’nin galibiyetine kesinmiş gözüyle bakılmasının yanıltabileceğini özellikle belirtmişti. (Bkz. Ömür Çelikdönmez/11 Mart 2016 Cuma/ http://nokta32.com/yazar-403-abd_baskanlik_seciminde_yahudiler_yahudi%E2%80%99ye_karsi.html )
Trump; kamuoyunda bilinenin aksine ne İslam ne de Türk düşmanı? Mecidiyeköy’deki Trump Towers projesiyle markasını Avrupa’da ilk kez Türkiye’ye taşıyan dünyaca ünlü ABD’li emlak kralı Donald Trump, 2008’de “kalbimde yeri var” dediği İstanbul’u “çok özel bir şehir” diye nitelemiş, “Dostum Ahmet Ertegün bir Türkiye aşığıydı. Türkiye benim için de girişimlerde bulunup büyük çapta yatırımlar yapacağım bir ülke” demişti. Trump yakın dostum dediği Ahmet Ertegün öldüğünde cenazesinin Türkiye götürülmesini için özel uçağını tahsis edebilecek kadar bu sözlerinde samimiydi. 5 Kasım 2014’te Sözcü gazetesinden Demet Cengiz’e Türkiye ve Türk halkı hakkında şunları söylemişti; “Türkiye’yi çok seviyorum. İnsanlarını çok seviyorum. Amerika’da yaşayan Türklerden de tanıdıklarım ve çok sevdiklerim var. Ahmet Ertegün. O müziğin kralıydı kesinlikle. Zor bir adamdı ama ben çok severdim. Çok zeki ve yetenekli Türklerle tanıştım. Bendeki intiba hep olumludur. Türkiye’nin çok büyük bir gücü, sağlamlığı ve muazzam insanları var. Ben Türkiye’de kendimi hep çok güvende ve emniyette hissederim. Türkiye’de çok arkadaşım var. Pek çok ziyaretim oldu. En az 5 kez gitmişimdir. İstanbul’daki Trump Tower binalarımız muhteşem. Çok başarılı oldu İstanbul projesi. Oradaki ortağımız (Doğan Holding) da harika.” (Bkz. http://www.sozcu.com.tr/2014/ekonomi/dogru-karar-alacak-zeki-insanlara-ihtiyacimiz-var-639414/ -http://www.hurriyet.com.tr/istanbul-un-kalbimde-yeri-var-turkiye-ye-yatirimim-surecek-8738005 )
5 Eylül 2016’da ‘İsrail’e göre TSK ABD’nin karizmasını çizdi ama Trump Türk dostu!’ başlıklı yazımda “Türkiye; müttefiki olduğu ABD’nin terör örgütü olduğunu söylediği PYD ile ittifak yapmasını ve kendisini terör örgütü ile eşit kategoride değerlendirmesini hiç affetmiyor. Bu nedenle Obama yönetiminin desteğini açıkladığı Demokratik Parti başkan adayı Hillary Diane Rodham Clinton’ın seçimi kazanmasın sıcak bakmıyor. Bana kalırsa ABD başkanlık seçimlerinde İsrail ve Türkiye, Donald Trump’u destekliyor. Türkiye, ABD’yi fabrika ayarlarına geri döndürebilecek Donald Trump’un başkan seçilmesini kendi çıkarları açısından gerekli görüyor olabiliyor. Eğer bu gerçekleşirse “Donald Trump başkan Türkiye şampiyon” gibi kolaycı bir değerlendirme elbet gerçeği yansıtmaz ama Türkiye’ye ve Erdoğan yönetimine de nefes aldırabilir.” demiştim. (Bkz. http://www.kafkassam.com/israil-gore-tsk-abdnin-karizmasini-cizdi-ama-trump-turk-dostu.html )
Cumhuriyetçi aday Trump, Temmuz ayında New York Times’a verdiği röportajda, başkan seçilmesi halinde Türkiye gibi müttefik ülkelerde yapıldığı öne sürülen insan hakları ihlallerine müdahale edip etmeyeceğine dair bir soruyu yanıtlarken, ilginç ifadeler kullanmış, ABD’nin başka ülkelere baskı yapmadan önce “kendi bozukluklarını düzeltmesi” gerektiğini ifade etmişti. Trump, “Bence başkalarına nutuk atma hakkımız yok. Ülkemizde olup bitenlere bir baksanıza! Birileri polis memurlarını soğukkanlılıkla vururken, nasıl başkalarına ders verebiliriz ki?” diye konuşmuştu. Trump, 15 Temmuz darbe girişiminden kısa süre sonra verdiği bu röportajda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a da övgüde bulunmuş, “Yaşananları tersine çevirebildiği onu çok takdir ediyorum… Bazıları (darbe girişiminin) tertip olduğunu söylüyor ama ben öyle olduğunu düşünmüyorum” açıklamasında bulunmuştu.
İsrail; düşmanlığından çekindiği İran yönetimiyle stratejik ortaklık derecesinde ilişkiler geliştiren Obama yönetimini ve Demokratların iktidarına tepkisini Cumhuriyetçilerin adayın Trump’u destekleyerek gösterdi. Rusya; Orta Avrupa’da Ukrayna üzerinden NATO aracılığıyla kendisini kuşatan ABD yönetimini eleştiren Trump’a hep sempatik baktı. Rusya Devlet Başkanı Putin, daha önce Donald Trump’ın Moskova’nın favorisi olduğu yönündeki haberlere ilişkin “Onun sıradan insanların ve iktidardaki elitlerden bıkan kesimlerin çıkarlarını temsil ettiğini düşünüyorum” demişti. Türkiye ise Ortadoğu’daki Kürt grupları silahlandıracağını açıklayan Demokratik Parti başkan adayı Hillary Diane Rodham Clinton’ın kazanmasını hiç ama hiç istememişti.
ABD seçmeninin Trump’ı başkan seçmesi; yerleşik Amerikan müesses nizamının, Hillary Diane Rodham Clinton’ın kazanmasını isteyen Rockefeller’in nüfuz alanından sıyrılma teşebbüsü olduğu gibi, Rusya ve Çin ile Pasifik’te savaşmayı planlayan silah baronlarının da planlarını alt üst etmeye yetmiştir. ABD, kısa sürelide olsa savaştan değil barıştan yana tavır koymuştur. Ancak Donald Trump’ın, çıkarlarına çomak sokacağını bekleyen güç odaklarının, ABD’nin otuz beşinci başkanı Kennedy’nin öldürülmesi suikastında olduğu gibi girişimlere de ihtimal verilmediği söylenemez.
Ömür Çelikdönmez
Twitter: @oc32oc39
omurcelikdonmez@hotmail.com
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.