Başkent Sofya’daki Kütüphanecilik ve Bilişim Teknolojileri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Stoyan Denchev, Edirne’nin 94. Kurtuluş Yıldönümü kutlamalarına davet edilerek, Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan’a, Ulu önder Mustafa Kemal ATATÜRK’ün Sofya’daki 1913-1915’teki Askeri Ataşelik döneminde Bulgaria Oteli’nde kahvesini yudumlarken oturduğu kızıl bir sandalyeyi hediye etti.
Bunun yanısıra Denchev, Trakya Üniversitesi’nde Yeminli Tercümanlar için Bulgarca Dili Bölümü’nün ve 1994 yılında Lesovo-Hamzabeyli hudut kapısının açılmasına gösterdiği katkılarından dolayı aynı tören esnasında Edirne’nin Fahri Vatandaşı unvanına da layık görüldü. Edirne Ticaret Odası da Denchev’e bir plaket sundu. Sözkonusu törene, Edirne Valisi Günay Özdemir, Kırcaali Belediye Başkanı Hasan Aziz ve Bulgaristan’daki Türkleri şöyle veya böyle veya sözümona temsil eden Hak ve Özgürlükler Hareketi milletvekilleri Mustafa Ahmet ve Mehmet Ataman, ayrıca Yunanistan, Kosova ve Sırbistan’dan da yabancı konuklar katıldı.
Uzun yıllar boyunca Trakya ve Kırklareli Üniversiteleri, Prof. Dr. Stoyan Denchev’in Bulgaristan’daki Eski Devlet Güvenlik Dairesi(DS) ajanı olduğu, aynı Üniversite Rektör-yardımcısı Dimitar İvanov-Gestapoto’nun Eski Devlet Güvenlik Dairesi 6. Ünitesi Başkanıyken 1984-1989 döneminde Bulgaristan’daki Türklere baskı ve işkence uyguladığı gerekçesiyle işbirliğine hiç bir türlü yaklaşmıyordu.
Aslında Prof. Dr. Denchev’in özgeçmişi epey çelişkili. Kendisi, 1990’lı yılları başlarında yeraltı dünyasının “Multigrup” Holdinginin Genel Müdür Yardımcısıydı. 37. Bulgaristan Halk Meclisi’nde, Hak ve Özgürlükler Hareketi milletvekili olup, HÖH Başkan Yardımcılığını yaptı ve 11 şubat 2016 tarihinde kamuoyunda HÖH eski Lideri Ahmet Doğan’ı birçok tepkilere neden olan Bulgar devletine gösterdiği Liderlik katkılarından dolayı plaketle ödüllendirdi.
Aynı Denchev, Edirne’deki Aya Elena ve Sent Konstantin Kilisesi’nin onarımı için elinden gelen her şeyi yaptı. Bulgar medyası defalarca, Denchev’in mason olduğu, Paşmaklı İlinde birçok arazi ve mülke sahtekarlıkla el koyduğu, Umman’daki Başkonsolosluk görevi esnasında Umman Devlet Rezervi Fonu’nu hortumladığı nedeniyle görevden alındığı, 2015 yılında aniden iflas eden Dev KTB bankası ile bağlantısı olduğu, Eski Bulgar Devlet Güvenlilk Dairesi’nin hala kapatılmayıp Bilişim ve Kütüphanecilik Teknolojileri Üniversitesi Rektörü Denchev ve Rektör Yardımcısı-Gestapoto tarafından derin devlet şeklinde yönetildiği iddiasında bulundu.
Sözkonusu Üniversitenin Rektör Yardımcısı Dimitar İvanov-Gestopoto, Türkiye Cumhuriyeti ve Bulgaristan’daki Türkler aleyhine haber ve makalelerle dolu “Zemya”(Dünya) gazetesinin Baş Editörüdür, ayrıca 1984-1989 döneminde kana boyadığı ve Türk Azınlığı’ndan gaspettiği paralarla köşeye döndüğü beyaz eşya ve elektronik malzeme satan “Zora” adlı mağaza zincirinin sahibidir.
DOST Partisi Başkan Yardımcısı Prof..Mariana Georgieva ise Başkent Sofya’daki Kütüphanecilik ve Bilişim Teknolojileri Üniversitesi’nde Öğretim üyesidir. İstifa halindeki Bulgaristan Hükümeti’nde Savunma Bakanı Yardımcısı olan, ayrıca Hürriyet ve Şeref Halk Partisi yeni Başkanı Orhan İsmailov da Doktora eğitimini aynı bu üniversiteden aldı, maalesef DOST Partisi’nden medet uman Nurten Remzi ve birkaç öğrencisi burada Lisans, Yüksek Lisans ve Doktora eğitimi almaktadırlar.
Yani Sofya’daki Kütüphanecilik ve Bilişim Teknolojileri Üniversitesi yönetiminin, HÖH, HŞHP ve DOST Partisini tek çatı altına toplayarak, şu amaçların peşinde olduğu apaçıktır ortadadır:
Türkleri, ayrıca HÖH, HŞHP ve DOST Partisi üst düzey temsilcilerini sürekli denetim altında ve Türkiye’den mümkün olduğu kadar uzak tutmak.
Aslında Denchev ve yardımcısı Gestapoto’nun, Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan’a ATATÜRK’ün oturduğunu iddia ettikleri sözümona “kızıl sandalyeyi” hediye etmekle, Türkiye’de çoktandır amaçladıkları hedeflerine ulaşma çabalarındalar.
Ankara’yı dize getirmeyi, ellerinde bulundurdukları Sofya’daki Osmanlı arşivini satmayı, çok az sayıda öğrencisi olan ve hemen hemen hiç bir yabancı uyruklu öğrencisi olmayan Sofya’daki Kütüphanecilik ve Bilişim Teknolojileri Üniversitesi’ne Türkiye’den yüksek ücretli öğrenci getirmeyi amaçlıyorlar.
Türkiye Cumhuriyeti’nin Bulgaristan Büyükelçisi Süleyman Gökçe, yakında basına verdiği demeçte sözümona “kızıl sandalye” konusunda özetle şu açıklamada bulundu:
“Bu konuyu basından takip ettim ve çok şaşırdım. Böyle bir sandalyenin mevcudiyetinden haberim yok. ATATÜRK’ün düzenli kullandığı böyle bir sandalye olsaydı biz bilirdik. Burada önemli bir hata ve yanıltma var. O sırada ATATÜRK bu sandalyede oturuyor olsaydı, Çanakkale Zaferi kazanılamazdı. Bunu herkes bilmeli. Şunu da öğrendim: Bu sandalye Edirne Kent Müzesinde ve Kent Belleği Müzesinde sergilenecekmiş. Bu sandalyeyi oraya koyarlarsa, o zaman ziyaretçilere şunun söylenmesi lazım: Bu sandalye bir tarihi gerçeği yansıtmıyor”.
Beyhan Mustafa
arda-tuna.com’un notu: Aslında eski DS ajanlarının ve HÖH/D(p)S kurmaylarının amellerinin öteden beri kötü olduğu bellidir. Şaşırtıcı olan CHP’ den seçilen Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan’ın buna alet olması.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.