DOLAR 33,9008 0.03%
EURO 37,6352 -0.04%
ALTIN 2.809,880,81
BITCOIN 20575764.26662%
Kırklareli
27°

AÇIK

SABAHA KALAN SÜRE

Bulgaristan’da yaşayan Türkler, kişisel kırgınlıkları bırakarak,  sert çıkışlarla, sert politikalarla ortak davada birleşmeli!
  • BALKANLAR 24 SAAT
  • BALKANLAR
  • Bulgaristan’da yaşayan Türkler, kişisel kırgınlıkları bırakarak, sert çıkışlarla, sert politikalarla ortak davada birleşmeli!

Bulgaristan’da yaşayan Türkler, kişisel kırgınlıkları bırakarak, sert çıkışlarla, sert politikalarla ortak davada birleşmeli!

ABONE OL
6 Şubat 2017 11:18
Bulgaristan’da yaşayan Türkler, kişisel kırgınlıkları bırakarak,  sert çıkışlarla, sert politikalarla ortak davada birleşmeli!
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Bulgaristan’da yaşayan Türkler, şahsi kavgaları, şahsi kırgınlıkları, bir tarafa bırakarak, ortak davada birleşmeli, çünkü karşılarında kendilerini sömürge halkı olarak gören bir sömürgeci zihniyet ve elbirliğiyle büyüttükleri bir HÖH/D(p)S canavarı vardır. 

Bu sömürgeci zihniyet, senelerdir Bulgaristan’da yaşayan Türklerin vatandaşlık haklarını gaspederek, hiçbir hak tanımamaktadır.

Tüm dünyada azınlıklar etnik milliyetçi çıkışlar yaparken, Bulgaristan’da tam tersi, çoğunluk kısmından birileri etnik milliyetçilik  yapılıyor. Bulgaristan, skat tv ve alfa tv, örneklerinde olduğu gibi, azınlıklara saldırmak için kurulan televizyon kanallarına göz yuman dünyada tek örneği olan ülkedir.

Hatta Bulgaristan, Volen Siderov, Valeri Simeonov, Krasimir Karakaçanov gibi, çoğunluğun etnik milliyetçiliğini yapanların prim yaptıran dünyanın tek örnek ülkesidir.

Yukarıda saydıklarımdan dolayı, DOST Partisi Başkanı Lütfi Mestan ve Hürriyet ve Şeref Halk Partisi(HŞHP) Başkanı Orhan İsmailov’un el ele vererek DOST Birliği koalisyonu kurmaları çok isabetli olmuştur. Her iki lideri de, bu medeni cesaretlerinden dolayı kutluyorum.

Özel hayatta veya siyasi hayatımızda sevmediğimiz insanlar muhakkak vardır. Örneğin 26.12.2015 tarihine kadar Bulgaristan’ da en nefret ettiğim birinci kişi Ahmet Doğan, ikinci en nefret ettiğim kişi ise Lütfi Mestan’dı…

Buna rağmen Bulgaristan gerçeğinini perde arkasını bildiği,  siyasi tecrübesi olduğu, Bulgarca hitabet gücü olduğu için, 2015 yılının 26 Aralık gününde, Mastanlı’daki asimilasyon şehitlerini anma törenlerinde,  Lütfi Mestan’a, “Başkan beyaz gömleği giyerek, yeni bir siyasi oluşum için var mısın?” diye sordum. O da “Bunu sizler, halk isterse, ben varım!” cevabını verdi. Açıkça belirtmek gerekirse,  o zaman bana pek inandırıcı gelmemişti. Fakat daha sonra Lütfi Mestan beyaz gömleği(yani kefeni) gerçekten giyerek meydanlara çıktı ve “Ne mutlu Türküm diyene,” veya “Türklüğümle gurur duyuyorum” diyebiliyor, Bulgaristan”da ezilen azınklardan bahsedebiliyor. Bunları HÖH/D(p)S başkanıyken söylemesi imkansızdı…

Bu yazıyı yazarkan HŞHP’ deki bazı dostlarımın, “DS ajanı Pavel’i unuttun!” demelerini duyar gibiyim…

Şimdi eğri oturup doğru konuşalım…

Bilindiği gibi Lütfi Mestan, ‘DS ajanlığı” belgesini askerdeyken imzalamıştır. Yine bilindiği gibi, Bulgaristsan’da o dönemde askere alınma yaşı 18’di, hatta benim gibi Eylül ayından sonra doğanlar,  18 yaşını doldurmadan askere alınıyordu. O baskıcı dönemin askerliğinde,  18 yaşındaki bir çocuğa,  imzlatamayacağın herangi bir belge yoktur. Önemli olan bu “DS ajanlığını” daha sonraki sivil hayatında devam ettirmemek… Lütfi Mestan’nın ajanlık veya muhbirlik yaptığına dair hiçbir dosya çıkmamıştır. Yani  Ahmet Doğan gibi ajanlık,  muhbirlik  yapmamıştır veya çevresindeki en yakın insanları gammazlamamıştır.

Geçen 26 Aralık günü, Yurtçular köyünde yapılan Türkan bebeği ve diğer şehitleri anma töreninde, HŞHP Başkanı Orhain İsmailov’a, “DOST partisi ile koalisyon kurmanız hayırlara vesile olur” dediğimde, “Eski DS ajanları ile işbirliği yapma konusunda hassasiyetlerimiz var” karşılığını vermişti. Lufi Mestan’a “DS ajanlığı” belgesini kendisi askerdeyken imzalatılan bir şey olduğunu belirttim. Orhan İsmailov buna anlayış göstererek, “18 yaşımda olmasam da bana da bu konuda 7 kez teklif geldi, hiçbirini kabul etmedim.” dedi.

Şimdi  DOST Birliği koalisyonu kurulduğunda göre, artık önümüze bakalım…  

Artık hoşgörü(tolerantnost) sloganlarıyla kendimizi avutmayalım… Bu, HÖH/D(p)S’nin Bulgaristan’daki Türkleri ezdirmek için yarattığı bir slogandı…

Çünkü karşımızda biz Turkleri sömürü halkı olarak gören ve bu sömürüyü gayet doğal kabul eden bir sömürgeci zihniyet vardır.

İstesek de istemesek de, bu sömürgeci zihniyete ve aynı zihniyetin destekçisi olan HÖH/D(p)S karşı, sert çıkışlarla, sert politikalarla, karşılık verme zorunluluğumuz var!

Durmuş Arda

Not:  Bu yazıyı yolculuk yaparken cep telefonundan yazdığım için, ilk halinde yayımlandığında bazı yazım hataları olabilir.  Özür dileyerek,  bu hataları ilk fırsatta düzelteceğimi bildirmek istiyorum.

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

SON DAKİKA HABERLERİ

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.