Bulgar halkının Türklere karşı dolduruluşu, tam olarak ne zaman başlamıştır? Bunu, tarihi belgelere dayanarak kestirmek hemen hemen olanaksızdır.
Ama bu olayın ne zaman başladığını aydınlatmaktan önce neden söz ettiğimizi açıklayalım:
Kısaca Bulgar halkı, Bulgar insanı ne ile uğraşırsa uğraşsın,mesleği ne olursa olsun, ülkenin hangi yöresinde oturursa otursun Türklere karşı nefretle, kinle ”doldurulmuştur”.
“Hayır, böyle bir şey yok! Siz, güpegündüz saçmalıyorsunuz!”
Diyenler de olabilir… Ama Bulgaristan’ın son cumhurbaşkanı seçimleri bunu net bir biçimde ortaya koymuştur.
Bir defa milliyetçi Bulgarların cumhurbaşkanı adayı tüm oyların bir çeyreğini almayı başardı! Bu, hiç de azımsanacak bir rakam değildir. Bu rakamdan her sağduyulu Bulgaristan vatandaşı ürpermeli. Çünkü tarih defalarca kanıtlamıştır ki, milliyetçiler, ister onlara ”faşist”deyin, ister uçuk, deyin, iktidara her defasında hep öyle birtakım masumane vaatlerle, slogonlarla gelmişlerdir.
Peki, milliyetçibaşı, Bulgaristan halkına neler vaadetti? Miting ve gazetelerde yayınlanan vaat listelerinde hemen hemen orijinal bir maddeye rastlayamazsınız. Örneğin Bulgaristan için hayati bir sorun olan gençlerin Batı ülkelerinde iş aramalarına değinilmez. Bu, bir… İkinci yerde niye habire kentlerdeki okulların kapısına kilit vuruluyor! Köylerde ise bir çocuk sesi duymak adeta mucizedir… Zaten binbir zorluklarla açılan i; yerleri kapatılınca işçiler niye sokaklara dökülüyor… Bir vatandaş hangi zamana kadar kırk yıl hizmet verip altmış yaşını doldurunca beş on kuruş emeklilik parası alacak?!
Milliyetçibaşı, insanların bu çeyrek oyunu, Bulgar halkının Türklüğe, Türkçeye olan ”dolduruluşu” na borçludur. Bu dolduruluş da dünden bugünden değil, resmi kaynaklara göre 1878 Osmanlı-Rus Savaşı’ndan itibaren başlar. O zamandan sonra Türk duşmanlığı, Bulgar edebiyatının, siyasetinin en önemli kozu, dayanağı haline getirilir. Türkler, Türklükle ilgili herşey en koyu çizgilerle ifade edilir. Hangi kitabı açarsanız açın Türkler hep kaniçici, ırza geçici kimseler olarak gösterilir…
Ve burada bilinçli olarak bir hata söz konusudur. Tarihte,hele Batılı kaynaklarını gözönünde bulundurursak ”Türk imparatorluğu”, ”Türk esareti” diye bir kavrama rastlanılmaz. Bulgar tarihçileri bunu kasıtlı yaparlar. Çünkü “Roma imparatorluğu” nu bir başka şekilde adladıramazsınız. Size gülerler. Gerçek anlamda tarihte bir ”Türk İmparatorluğu” kurulmamıştır!
Totaliter dönemde komunistlerin eliyle Bulgaristan’da Türklere,Pomaklara ve Çingenelere karşı çok ağır soykırımları gerçekleştirilmiştir. Bu yetmiyormuş gibi 1989 tarihinde yüzbinlece Türk yurdundan yuvasından kovuldu. Bu,kimileri tarafından öylesine ağır yaşandı ki, onlarca vakitsiz ölümler, intihar olayları, hastalıklar başgösterdi.
Bu, korkunç bir soykırımı idi. Dünyada şimdiye kadarki soykırımları hep cezalanrırılmıştır. Hitler’i, Miloşeviç’i, Musolini’yi akla getirin yeterlidir. Bulgaristan’da yaşanan soykırımları hiçbir mahkeme, hiçbir Allah’ın kulu tarafından cezalandırılmamıştır.
Bu yüzden bir sonraki seçimlerde soykırımcıların oğulları, torunları oyların yarısından fazlasını alırlarsa hiçkimse şaşmasın!
Mehmet ALEV
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.