(mizah )
Daha önceleri, belki size abartılı gelir, seçim dendi mi, sevinçten hoplar, havalara uçacak gibi olurdum. Ama önümdeki seçimler hiç de böyle bir havaya neden olmadı.
Ne bileyim, belki aklım gelmeye başladı. Ve, bir de, bu kez, nedense, partilerin seçim sloganlarını kaale aldım.
Aman Allahım, ne saçmalıklar, atmalar, tutmalar:
Gördüğünüz gibi şipşirin memleketimiz, Bulgaristan, onlara göre, uçurumun başına gelmiş ve kendi kurtarıcısını beklemektedir. Tarih kitaplarını karıştırdığımızda karşımıza ne çıkıyor? Bulgaristan’ı birkaç defa Ruslar kurtarmışlar: 1878’de ve 1944’te.
Hal böyle iken beş yaşında bir çocuk bile sormaz mı:
“Şu anda kimlerin esareti altındayız? Kimler bizi bu esaretten kurtaracaktır?”
Bize ne kalıyor?
Sabırla beklemek ve kurtarıcılarımızın olağanüstü marifetlerini görmek!
Bir başka adayın yanıbaşında:
“Biz yepyeni bir cumhuriyet için varız!”
Amma da oldu haaa! Bu cumhuriyetin neresi yıpradı da “yeni” yapacaklar?! Haydi, aradan yarım asır geçse, elbiseler gibi dizlerinden, dirseklerden delinmiş olsun. Çok şükür, gül gibi cumhuriyetimiz var, ancak onu idare etmek için akıllı adamlara gerek duyuluyor.
Bir başka yerde de:
“ Doğru dürüst adamlarla, yeraltı ve yerüstünde kol gezen hırsızları, yolsuzları kıskıvrak yakalayarak deliklere tıkacağız!”
Aferin be delikanlılar! Sizi kutlamamak elde değil, yolsuzluk konusunda Avrupalar’ın 1’nolu müşterileriyiz. Bunu başarırsanız, sizi daha şimdiden kutlamamak elde değil.
Bir yerden sesler geliyor:
“ İnsanlara yıldızları indirmeyelim. Vaatlerimiz gerçekçi olsun!”
Evet, biz de her zaman gerçeklerin yanında olmuşuz.
Nihayetinde aklıselim bir öneri:
“Şimdi birlik zaman, şimdi dostluk zamanı!”
Evet, ceviz kabı doldurmayacak işler için partiler birbirine giriyor, televizyon kanallarında görmüyor musunuz, tartışmacılar kediler gibi birbirlerinin üzerine hoplayıp zıplıyorlar.
DOST’luk kardeşim, DOST’luk, gerisi boşluk mu boşluk…
Mehmet Şakir, Kırcaali
News
