Bunu yapmak zorunda, çünkü Bulgaristan devlet mekanizması, gerek Bulgaristan’daki baskılarla, gerek Türkiye’de düşürülen sandık sayısıyla, gerek sandık görevlileri huzurunda kiril alfabesiyle seçmenlere kendi el yazısıyla dilekçe doldurmaları şartını getirilmesiyle, gerek seçmenlerin seyahat özgürlüğünü kısıtlama gibi yöntemlerle, DOST Birliği oluşumuna yasal zeminde siyaset yapma olanağı vermemiştir.
Bu uygulamalarla, Bulgaristan’daki geçici hükümet, Bulgaristan seçim kurulu ve diğer resmi kurumlar, Bulgaristan Anayasasını, seçim yasasını çiğnemekten çekinmemişlerdir.
Böylece DOST Birliğine yasal zeminde siyaset yapma hakkı verilmemiştir. Bu da sivil itaatsizliğin en büyük nedenlerinedir.
Tabi ki, DOST Birliği yöneticilerinin bir yerlere diyet borçları yoksa…
Peki, sivil itaatsizliğin anlamı nedir?
Sivil itaatsizliği anlamı şudur: “Devletin aldığı bir kararı vb. yanlış bulan yurttaşların o karara vb. uymama biçiminde gösterdikleri davranış.”
Bulgaristan devlet mekanizmasında kanun dışı uygulamalar çoktur…
DOST Birliği, politikada yer edinmek istiyorsa, toplum vicdanını harekete geçirmek için sivil itaatsizlik eylemlerine başlamak zorunda, çünkü ileride ağır sonuçlar doğurabilecek fiziksel şiddet olaylarının önüne, ancak böyle geçilebilir.
Örneğin seçim gününden iki gün önce etnik milliyetçilerin Türkiye sınır kapısından Bulgaristan’a giriş yapan yaşlı Türk kadınlarını tartaklamaları, karşılıklı şiddet olaylarına bir davetiyedir.
Bu bir şiddettir ve seyahat etme özgürlüğü kısıtlamasıdır. Maalesef Bulgaristan’daki tüm kurumlar buna göz yummuştur.
Peki, birkaç otobüsten oluşan bir etnik Türk grubu da olay yerine gitseydi ne olacaktı?
Bu olay, başlı başına bir sivil itaatsizlik nedenidir!
Ancak Bulgaristan’da yaşayan Türklerin tüm vatandaşlık hakları çiğnenmektedir.
Bundan sonra DOST Birliği’ne en etkili olabilecek tek çare yolu bırakılmıştır:
Sokak ve sivil itaatsizlik eylemleri!…
Durmuş Arda
News
