DOLAR 34,3579 0.38%
EURO 37,0359 -0.09%
ALTIN 2.965,11-0,36
BITCOIN 26051591.60804%
Kırklareli
14°

AÇIK

12:53

ÖĞLEYE KALAN SÜRE

Balkan Savaşında katledilen sivil Türk ve Müslümanların anısına anıt yapılması için Kırcaali’de İnisiyatif Komitesi kuruluyor
  • BALKANLAR 24 SAAT
  • BALKANLAR
  • Balkan Savaşında katledilen sivil Türk ve Müslümanların anısına anıt yapılması için Kırcaali’de İnisiyatif Komitesi kuruluyor

Balkan Savaşında katledilen sivil Türk ve Müslümanların anısına anıt yapılması için Kırcaali’de İnisiyatif Komitesi kuruluyor

ABONE OL
10 Eylül 2017 23:17
Balkan Savaşında katledilen sivil Türk ve Müslümanların anısına anıt yapılması için Kırcaali’de İnisiyatif Komitesi kuruluyor
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Bugün,  köşe yazalarıyla ve sosyal medyadaki yorumlarıyla etkili olan Raşit Raşit, Sunay Mustafa, Zafer Ertürk, Cevdet Mustafa ve Durmuş Arda’nın da aralarında bulunduğu 5 kişilik bir grup, Kırcaali’de toplanarak, 21 Ekim’in “Kırcaali’nin günü” olarak kutlanmasının iptali ve  aynı günün Balkan Savaşında katledilen sivil Türk ve Müslümanların anılmasına ve bu şehitlerin anısına  Kırcaali’de anıt yapılması  konusunda, Kırcaali Belediye Meclisine öneri sunmak için İnisiyatif Komitesi kurulması kararı aldılar.

Yapılan tartışmalardan sonra, 21 Ekim’in “Kırcaali günü” olarak kutlanmasının, Kırcaali’de yaşayan Türk ve Müslümanlarla alay etmek olduğunu, bu günün Hıristiyanlar için “zafer” anlamı taşırsa, Türk ve Müslümanlar için ise, sivil Türk ve Müslümanların katliamı, zulmü, göçü anlamı taşıdığını ve bu nedenle her iki toplum arasında nifak tohumları ekildiği konusunda hemfikir olundu.

 Bilindiğ gibi, 1912 yılındaki Balkan Savaşında, Yaver Paşa komutasındaki Kırcaali garnizonudaki Osmanlı taburu, Kırcaali’nin kuzeyinde Bulgar ordusuyla birkaç günlük kısa bir çarpışmanın ardından, Trakya cephesine çekildikten sonra…

21 Ekim günü, Bulgar ordusunun Kırcali’ ye girdiği gündür.

Buna dayanarak, Kırcaali Belediye meclisi, 26.09.1998 tarihli, 115 No’lu kararı ve 7 No’ lu protokolu ile, 21 Ekim’i, Kırcaali’nin günü ilan etmiştir. Yani “Kırcaali’nin Bayramı…”

Dönem, 1995- 1999 yılları arasında HÖH/D(p)S’den seçilmiş Belediye Başkanı olan Rasim Musa dönemidir. Yani şimdiki HÖH/D(p)S Kırcaali ombudsmanı…

Hıristiyanlar  ve onlara iştirak eden ihanet şebekesi, 21 Ekim’i “Kırcaali günü ve bayramı”  olarak kutlarken, Türk asıllı bölge halkının içi ise kan ağlıyor ve kuşaktan kuşağa şunları aktarıyor:

“Bulgar askerleri, Kırcaali’ye girdiklerinde, dağa ormana kaçıp saklanamayanların dışında, yakaladıkları tüm sivil Müslüman Türkleri- küçük yaştaki erkek çocuklarını dahil- potansiyel tehlike görüp, kılıçtan geçirmişler ve Arda nehrine dökmüşlerdir.”

“Bulgar askerleri,  Mastanlı’ya bağlı, Dambalı tepesi yakınlarında bulunan Suludağ köyünde, çevre köylerden de topladıkları yaşları 14’ü geçmeyen 18 çocuğu, bir samanlıkta diri diri yakmışlardır.”

Bulgar askerlerinin Mastanlı’dan geçtikten sonraki dönemde, A. Kostov isimli bir okul müfettişi, o zamanki Bulgaristan Eğitim Bakanlığına şöyle bir rapor göndermiştir:

“Koşukavak’tan Dardere’ye giderken, Koşukavak’a bağlı tamamen Türklerden oluşan, geniş bir alana dağınık 400 evden oluşan Mastanlı köyünden geçiliyor. Burada 52 ev yakılmıştır…”

Yine kuşaktan kuşağa aktarılanlara göre, “Salmanlı köyü yakınlarında, şimdiki “Emona” gemi restoranın olduğu yakın bir yerde, onlarca sivil Türk katledilmiştir. Hatta 10-12 yaşlarındaki bir Türk çocuğunun yüzüne bakarak ateş edemeyen “vicdanlı” bir Bulgar askeri, çocuğa “kaç” diyor ve arkasından ateş ederek öldürüyor…”

“Çamlıca(Çamdere) köyünde, Bulgar askerlerinin geleceğini öğrenen Türkler, tüm yetişkin kızları ve erkek çocuklarını dağa ormana kaçırıyorlar. Bir anne ise, 8-10 yaşlarındaki erkek çocuğunu yanından ayırmaya kıyamıyor ve kız çocuğu zannedilsin diye ona fistan giydiriyor, yani etek giydiriyor. Fakat Bulgar askerleri, çocuğun kız olmadığını nasılsa anlıyorlar ve çocuğu annesinin koynundan alıp, bir samanlığa kapatıyorlar, samanlığı da ateşe veriyorlar. Çocuk samanlıktan çıkıp kaçmaya çalışıyor, fakat yeniden yakalanıp ateşe atılıyor…”

“Bulgar askerleri Solaklar köyünde üç ayrı yerde 10 sivil kişiyi şehit ediyorlar; iki yerde üçer, bir yerde de dört kişi…”

“Bulgar askerlerince, Tosçalı köyünde de 8 sivili şehit ediliyor…”

” Bulgar askerleri, Ramköy’ de 7 sivili katlediyor…”

“Bulgar askerleri, Çandır köyünde bir Türk’ün derisini canlı canlı yüzüyorlar. Ormana saklanmış olan eşi ve çocuklarının ise, diri diri derisi yüzülen adamın bağrışlarını ve çağırışlarını  duyarken içleri gidiyor…”

Her köyde şehit edilenleri, burada yazmak imkansız, bu ancak kitaplara sığar…

Ancak Kırcaali bölgesindeki köylerin çıkışında, Balkan savaşında öldürülen sivillerden oluşan şehit mezarları olmayan Türk köyü neredeyse yok gibi…

Amerikalı ünlü tarihçi Justin McCarthy  ” Ölüm ve Sürgün” adlı eserinde, Balkan Savaşında Bulgaristan’ın işgal ettiği topraklardan 148 bin sivil Türk’ün veya Müslüman’ın göçe zorlanıp kovulduğunu, binlercesinin açlıktan, soğuktan öldüğünü veya öldürüldüğünü yazmaktadır…

 Şu an Kırcaali bölgesinde yaşayanların % 70’i Türk veya Müslümandır…

 Bu nedenle, 21 Ekim günü, Kırcaali’nin yas günü olması gerekirken…  Her nedense Kırcaali’nin “Bayramı” olarak kutlanıyor…

İşte, bu “bayramın” kaldırılması ve Balkan Savaşında Kırcaali bölgesinde katledilen sivil Türk ve Müslümanların anısına anıt yapılması için İnisiyatif Komitesi kurulması kararı alınmıştır.  

 Haber: Durmuş Arda

 

 

 

 

 

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

SON DAKİKA HABERLERİ

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.