DOLAR 38,0094 0.42%
EURO 41,2728 0.64%
ALTIN 3.694,020,41
BITCOIN 32826993.39707%
Kırklareli
15°

KAPALI

SABAHA KALAN SÜRE

Dost acı söyler de… Düşman değil, DOST yararlansın diye!

ABONE OL
23 Eylül 2017 11:44
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Geçen Ağustos ayının sonunda, Bursa merkezli Misyon gazetesinde, Gürçay Cem imzalı “DOST birliği ve birilerinin gizli gündemi” başlıklı bir yazı yayımlandı.  

Bu yazıda,  DOST Partisi ve Hürriyet ve Şeref Halk Partisi arasında, Bulgaristan genel seçimlerinden önce kurulan DOST Birliği koalisyonunun “gizli gündemle”  kurulduğu ve buna Türkiye’deki bazı görevlilerin destek olduğu eleştirisini yapılıyor. Yazar, “Seçimlerden önce iki ülke arasındaki koordinasyonu sağlayan siyasi yetkili bahsettiğimiz bu kurumlardaki bazı görevliler tarafından yanlış yönlendirilerek bu DOST birliğine gidilmesini dayatmıştı.“  cümlesini kullanıyor.

Yazarın iyi niyetinden hiç şüphem yok, fakat bazı iddialar delillerle dayandırılmadan çok dikkatsizce ortaya atıldığı için, buradan şu sonuç çıkıyor:

DOST Birliği koalisyonunun kurulmasını, bazı görevlilerin yönlendirmesiyle, Türkiye’den bir siyasi yetkili dayatmış…

Pes doğrusu…

Yazının devamında, DOST Partisi içindeki bir üst görevliden bahsederken, şu çarpıcı ibare dikkat çekici:

“Ancak partinin içinde üst görevde bulunan bir zat bunlardan çok daha büyük zarar vermiştir.

Başından beri parti çıkarlarından çok kendi çıkarlarının peşinde koşan bu kişi parti destekçilerinden de ciddi tepkiler almıştı.

Bundan dolayı kendi seçim bölgesinden iki buçuk oy bile alamamıştır.

Bu zattan dolayı partinin en çok oy beklediği Kırca(a)li’de bile partiye karşı güvensizlik oluşmuş ve orada beklenenin çok altında oy çıkmıştı.

Ama bu kişi en büyük zarari(ı) buradaki karar vericilerin partiye karşı güven bunalımı yaşanmasına sebep olduğu için vermiştir.

Buradaki kuramlardan bazı görevliler ile çevirdikleri dolaplar tespit edilmiş ve bunların çevirdiği oyunlar partinin en üst yönetiminin bilgisi dahilinde yapıldığı intibasının oluşmasına sebep olmuştur.

Ancak daha sonra bu dönen dolaplar bu kişinin kendi tasarrufunda olduğu ve parti üst yönetiminin bu olaylarla bir bağlantısının olmadığı anlaşılmıştır.

Genel başkan vakit kaybetmeden bu kişinin yetkilerini almalı, hatta ilk fırsatta partiden ihraç etmeli.

Bunu yapmakla parti hiç birşey kaybetmez, bilakis partiye karşı güven artar.

Ülkemizdeki bağlantıları konusunda da sıkıntı yaşanmaz zira burada iş çevirdiği bürokratlar da deşifre oldu.

Bunların hepsi tasfiye edilecek, hatta bazıları hakkında kovuşturma yapılacak…”

Bu ibarede, bir DOST Partisi üst yöneticisi ile Türkiye de görevli bazı bürokratların “dolaplar çevirdikleri” anlaşılıyor.

Bundan Bulgaristan’da herkes şu sonucu çıkardı:

Bir DOST Partisi üst yöneticisi ile Türkiye de görevli bazı bürokratlar, Türkiye devletinin kasasından aldıkları bir miktar parayı,  Bulgaristan’daki seçim kampanyasında kullanmayıp, aralarından paylaşmışlar.

Fakat bu yolsuzluğu yapanların isimleri açıklanmadığı için, tüm DOST Partisi üst yöneticileri ve Türkiye’deki tüm bürokratlar töhmet altında bırakılıyor.

Bir bildiğin varsa delilleriyle ortaya koyar, failler hakkında suç duyurusunda bulunursun.

 Peki… Elinde bir delil yoksa… Buradaki amaç nedir?

Nitekim DOST Partisi Kırcaali ilçe Başkanı Raşit Raşit, bu konuya balıklama atlıyor, “Ben burada yokluk içinde parti çalışmalarını yürütmeye çalışıyorum, adamlar malı götürmüş” düşüncesiyle olsa gerek ki, kendi Facebook profilinde, yazının DOST Birliğinin diğer ortağı ile ilgili ilk kısmını pas geçerek, kendi partisindeki üst yöneticiyi karalayan kısmını paylaşma gereği duyuyor.

Buda DOST Partisi içinde ve dışında çeşitli tartışmalara vesile oluyor; kimisi “Bulgaristan seçimlerden önce DOST Partisine Türkiye’den 60 milyon dolar geldi”, kimisi “25 milyon Euro”, kimisi “20 milyon Euro” vs gibi rakamlar telaffuz ediyor.

Oysa DOST Partisi, seçim kampanyasını çok cüzi rakamlarla yürüttü…

Gönül verdiğiniz bir parti içinde yolsuzluk, usulsüzlük varsa delilleriyle, belgeleriyle ve tanıklarıyla tabi ki ortaya koyarsınız. Dedikoduya veya yürütülen çeşitli algı operasyonlarına kanarak, – bilinçli veya bilinçsiz- “DOST Partisinde yolsuzluk var” tezini, sosyal, yazılı veya görsel medya yoluyla yayılmasını hiç şık bulmuyorum.

Nitekim DOST Partisi Başkanı Lütfi Mestan,  Misyon gazetesine şu “Cevap hakkı” yazısını gönderme gereği duymuştur:

“Misyon Gazetesi, kuruluşundan itibaren Bulgaristan kamu ve siyasi gündemini, Bulgaristan ile Türkiye arası ikili ilişkilerde en önemli konular hakkında geniş okuyucu kitlesini bilgilendirerek, önemli bir görev yapmaktadır.

Bu bağlamda, DOST Partisi Genel Başkanı olarak, Misyon Gazetesi’nin Yayın Kurulu’na DOST Partisi’nin yürüttüğü siyaseti objektif ve tarafsız bir şekilde yansıttığı için teşekkürlerimi sunuyorum.

  1. Gazetenin son sayısında, “DOST Birliği ve birilerinin gizli gündemi” başlığı ile çıkan bir köşe yazısında yer alan yanlış ve doğru olmayan açıklamalardan dolayı, doğan cevap hakkımı kullanıyor ve DOST Partisi olarak bu iddialardan, kendimizi ayrı tuttuğumuzu açıklıyorum.

DOST Birliği’nin kurulma kararı, partinin resmi karar kurulu organı (YK ve MKYK) tarafından, yoğun istişareler sonucunda, “evet” ve “hayır” görüşlerinin çok yönlü tartışılması neticesinde alınmıştır.

Bu kararın doğru olup olmadığı, tabi ki tartışma konusu olabilir, zira hiç bir şekilde bu konu, söz konusu olan metnin yazarına, DOST Partisi’nin yönetiminde yer alan birisinin yanlış bilgilendirmesi neticesinde, etkilediği iddia edilen dış faktörler tarafından dayatıldığı yönünde, gelişigüzel telkinler üzerine yapılmaya çalışılan fikir aşılaması hakkını vermemektedir. Bu ve benzeri gerçekdışı iddialar, DOST’ un yürüttüğü siyasetin Türkiye Cumhuriyeti tarafından yönetildiği algısını yaratmayı hedeflemekte ve DOST’ un Bulgaristan’daki siyasi muhaliflerini beslemektedir.

Buradan bir kez daha kesin bir şekilde belirtmek isterim ki, DOST, Bulgaristan Cumhuriyeti partisidir ve Türkiye Cumhuriyeti’ nden hiç bir faktör, buna kesinlikle bürokratlar dahil olmak üzere, ne Bulgaristan’ın iç siyasetine karışmaktadır, ne de DOST Partisi’nin yürüttüğü siyasete müdahale etmektedir.

  1. Bahsi geçen yazıda, DOST Partisi yönetiminden adı açıklanmayan bir üye hakkında doğrudan suçlamalar yer almaktadır. Söz konusu üye her kim olursa olsun, DOST yönetiminden birisinin, kendi şahsi menfaatleri için çalıştığı iddiasını kabul edemeyeceğimi beyan ediyorum. Bilinçli olarak da, DOST’un tüm genel başkan yardımcılarının isimlerini sıralayacağım – Şabanali Ahmed, Hüseyin Hafızov, Aydoğan Ali, Mehmed Hoca, Prof. Dr. Mariana Georgieva ve bu isimlere Ventzislav Kaymakanov’ u ve YK’ nın diğer üyelerini ilave edeceğim. Bu kişiler, son derece kritik olan, Aralık 2015 – Ocak 2016 döneminde, kendi şahsi çıkarlarına ve rahatlarına sırt dönerek ve HÖH’ teki garantili siyasi kariyerlerinden vazgeçerek, DOST’un davasını üstlendiler ve zor yolu seçtiler, kendi menfaatlerini düşünmeden, seçmene hizmet etmeyi seçtiler.

Bunun yanı sıra, bahsi geçen kişiler partinin üst yönetim organı olan Genel Kurul tarafından seçilmiş ve yine bu üst yönetim organı tarafından her birinin yaptığı iş değerlendirilecektir.

Nitekim, HÖH’ ten farklı olarak, DOST hür fikirlerin partisidir, dialoğa açık bir partidir ve her zaman objektif eleştirilere açıktır, bu eleştirilerin dayanağı olduğu sürece.

Sonuç olarak belirtmek isterim ki, “DOST Birliği ve birilerinin gizli gündemi” adlı köşe yazısında geçen gerçekdışı iddialar yazarın şahsi görüşüdür ve DOST Partisi’ni hiçbir şekilde taahhüt etmemektedir.

Lütvi MESTAN,

DOST Partisi Genel Başkanı

13 Eylül 2017”

Lütfi Mestan’ın bu açıklamasını çok isabetli buluyorum. Gürçay Cem’in bu açıklamadan sonraki yazılarını ise, –  birilerine daha bir hırçınlaşarak – kısır çekişme  olarak görüyorum ve bunun kimseye faydası olacağını da düşünmüyorum.

Biz DOST Partisini gönülden destekliyorsak, bizim Bulgaristan’daki en büyük düşmanımız Türklere senelerdir ihanet eden HÖH/D(p)S ve etnik milliyetçilik yapan diğer partiler olmalı. “Bursa’dan şu kadar, Trakya’dan bu kadar oy geldi” polemiği, benim için kısır çekişmedir. Her iki tarafta kullanılan oyların hepsi DOST Partisine verilmiş olsa, yine de fayda etmezdi, çünkü Bulgaristan’daki etnik milliyetçiler, senin oy kullanacağın sandıkları 136’dan 35’ e düşürmüş, üstelik sandık görevlilerin huzurunda Kiril alfabesiyle sana dilekçe doldurma zorunluluğu getirmiş… Senin ortak düşmanın belli ki…

Yine hatırlatıyorum,  yapılan bazı hatalara rağmen ortak düşmanımız DOST Partisi içindeki yöneticiler değil,  HÖH/D(p)S ve etnik milliyetçilik yapan partilerdir.   

Ancak şunları da belirtmek istiyorum:

 Siyaset, dünyanın her yerinde parayla yapılır. Bulgaristan’da ise, daha çok parayla… Bu nedenle siyasi partiler, her seçim öncesi bir oy almak için 50 ile 150 leva arasında para harcıyorlar. Kimse yanlış anlamasın, bu paranın hepsi oy satın almak için değil, seçim propagandası yapmak içindir. Bulgaristan’daki %4’lük barajı aşmak için, DOST Birliği koalisyonuna en az 5 milyon Euro gerekiyordu. Gürçay Cem’in iddialarındaki gibi, bu miktarın altında “dolap döndüyse” , bu demek oluyor ki, her iki taraf da Bulgaristan gerçeğini bilmiyor. Şayet DOST Partisi yöneticileri, bu rakamın altındaki bir bütçeyle- üstelik tüm devlet mekanizmasının kendilerine karşı çalıştığını bilerek- seçim kampanyasına girişmişlerse, bir maceraya atılmışlar demektir. Çünkü rakip partiler, bu rakamın on katıyla seçim kampanyası yürütüyorlar, üstelik tüm devlet imkanlarını kullanarak…

Kimse alınmasın, kendi adıma yazıyorum:

Ben parti içinde çok hatalar, acemilikler yapıldığını gördüm, fakat kimsenin dolap çevirdiğine şahit olmadım.

Şimdi DOST Partisinin darboğazda, maddi sıkıntılar için de olduğunu görüyorum.  Şayet bu parti, bizim Bulgaristan’daki kimlik, kültür değerlerimizi korumak için mücadele edeceğine inanıyorsak, – kısır çekişmeleri bırakıp- biz bu partiyi şu aşamada sadece maddi olarak nasıl bir destek sağlayabiliriz düşüncesi  içinde olmamız lazım.

20 bin kişi, biner Türk Lirası verse, DOST Partisinin hiç bir sorunu kalmaz, şahlanır, şahlanır!

 Şu aşamada, ben kendi adıma, DOST Partisine bin Türk Lirası destek sağlayarak başlıyorum.  Çünkü biz, kendi siyasi oluşumumuzu, kendi imkanlarımızla yaşatmamız lazım…

Oysa… Parayı başkaları verirse, düdüğü de başkaları çalar!

Evet!… Dost acı söyler… Fakat düşman değil, DOST yararlansın diye!

Durmuş Arda  

 

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

SON DAKİKA HABERLERİ

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.