Benim, Bekir dedemin yaşı tam yirmibir.
Size belki, tuhaf gelebilir…
Bundan tam yüz yıl önce,
Köprüler altından sular aktı nice.
Bekir dedem, Fatma ninem,
Bir tarla sürüyorlar, aylardan Ekim.
Köy korucusu, elinde bir parça kağıt.
Soluk soluğa koşarak iner,
“Bekir, Bekir!- diye haykırarak yamaçtan.
Bırak hemen çifti çubuğu, emir var kraldan,
Rus’u kovacaksın Balkanlar’dan!”
Dedem, yeni gün almıştır, yaş yirmibirden.
Birkaç ay sonra acı haber ulaşır Babadağ’dan:
“Oğlunuz şehit düştü, başınız sağ olsun!”
“Hiç, yirmibir yaşında dede mi olur? – demeyin!
Koca şair Nazım ne demişti? – Yaşı yürümezmiş ölülerin.
Mehmet ALEV
19.10.2017
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.