Balkan Türkleri Göçmen ve Mültecileri Dernekleri Federasyonu(BGF) ve Balkan Rümeli Göçmenleri Konfederasyonu(BRGK) başkanlığını da yapmış olan Turhan Gençoğlu’nun, Bursa merkezli Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği’nin(Bal-Göç) 24.12.2017 tarihinde yapılan 17. Olağan Genel Kurulunda söz alarak“…Bulgaristan’daki okullarda 1990’lı yıllarda 115 bin civarında olan Türkçe ders gören öğrenci sayısı, 10 binlere düştü…” demesi, Bulgaristan konusunda ne kadar gaflet içinde olduğunun bir göstergesidir. Ancak bunu kasıtlı olarak söylediyse, bu, Bulgaristan’da yaşayan Türklere bir ihanettir! Bulgaristan’daki Türklerin yaşantısını az çok takip edenler biliyorlar ki, Bulgaristan’da Türkçe öğrenim gören çocuk sayısı, 10-12 sene önce 10 binlerdeydi, 5 sene önce 6 binlerde, şimdi ise 2 binlerdedir.
Türkiye’deki göçmenleri, en yüksek seviyede temsil etmiş birisi olan Turhan Gençoğlu’nun bunları bilmemesi, göçmen camiasının düştüğü durumun da bir göstergesidir.
Turhan Gençoğlu, “Bulgaristan’da 10 bin çocuk Türkçe öğrenim görüyor” derken, yani bu sayıyı beş kat fazla gösterirken, algı operasyonu mu yapıyor veya kimlere mesaj gönderiyor? Turhan Gençoğlu’nun konserve yüklü TIR araçlarının Bulgaristan sınırında bekletildiği için, bu çıkışları yaptığı iddiaları doğru mudur?
Gaflet içinde olan ve Bulgaristan konusunda bilgi edinmeye dahi gayret göstermeyen birisinin, Bulgaristan’daki Türklerin kaderini belirlemek için, en son Sofya’da temaslarda bulunduğu da doğru mudur?
Biz Türkiye’deki göçmenler ve Bulgaristan’da yaşayan Türkler, düştüğümüz bu hallerden dolayı, senelerdir hep şunu soruyoruz:
Biz nerede hata yaptık? Bize hep birileri ihanet mi etti?
Seneler öne, ANAP eski milletvekillerinden birisi, “Bulgaristan’da yaşayan Türklere en büyük ihaneti Mümin Gençoğlu yaptı. 1989 yılında, Bulgaristan’da yaşayan Türklerin, Türkiye’ye göçmen olarak kabul edilmesi ve sınırların açması için, dönemin Başbakanı Turgut Özal’ı ikna eden Mümin Gençoğlu, bunun için Jivkov rejiminden 3 milyon Fransız Frangı rüşvet aldı. Böylece Bulgaristan’da yaşayan Türklerin, doğduğu topraklarda mücadele edip, kendi haklarını savunmaları engellenmiş oldu.” iddiasında bulunmuştu. Bunun bir iftira olabileceği düşüncesiyle, o zamanlar hiç önemsememiştim.
Fakat rahmetli Mümin Gençoğlu’nun oğlu olan Turhan Gençoğlu’nun daha önce yönettiği göçmen derneklerinin başarısızlıklarından ve en son Bulgaristan’daki Türkçe öğrenimi konusundaki çıkışından sonra, “Acaba?” sorusu kafamı kurcalamaya başladı ve iki gün önce, aynı ANAP eski Milletvekilini telefondan aradım, “Sayın vekilim, seneler önce, Mümin Gençoğlu’nun Bulgaristan’da yaşayan Türklere ihanet ettiğini ve bunun karşılığında Jivkov rejiminden 3 Milyon Fransız Frangı aldığını iddia etmiştiniz. Bu konuyu, sizin isminizi vererek yazabilir miyim veya bu konuyu başkaları da biliyor mu?” diye sorduğumda, “Bulgaristan’daki etnik temizliğin, Bulgaristan’da yaşayan Türkleri, Ahmet Doğan gibi hainlerin kaderine bırakılması, 1989 yılındaki Mümin Gençoğlu ihanetinin sonucudur. Bu konuyu, ismimi vermeden tabi ki yazabilirsin. Bunu sadece ben değil, o zamanlarda Bursa’daki Çelik Palas otelinin kumarhanesine takılanların çoğu, bu ihanet olayını biliyor ve saklama gereğini de duymuyorlar.” cevabını aldım.
Bunu, sıradan birisinden değil, Mümin Gençoğlu ile aynı dönemde, aynı partiden Milletvekiliği yapmış birisi iddia ediyor. Doğruluğunu bilemem, fakat Turhan Gençoğlu’nun son gafleti ve Bulgaristan’da yaşayan Türklerin durumu ortadayken, bu iddiaların gizli kalmasına da gönlüm razı değil…
Durmuş Arda
News
