Bulgaristan da haftalarca özlemle beklenen Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sn. Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye- AB zirvesi dolayısıyla, 26 Mart günü, Bulgaristan’ın Varna kenti ziyareti sonrası, biz Bulgaristan kökenli Türklerinin aklında “Biz Cumhuru neden göremedik, neden bir selam dahi veremedik, neden bir selam alamadık?” soruları kaldı.
Halbuki o gün yüzlerce Türk ve Müslüman, Bulgaristan’ın çeşitli şehir ve köylerinden, hatta Avrupa ülkelerinden gelenler Onu, Vefalı Türk’ü görmek, karşılamak için işini gücünü bırakarak Varna’ya akın ettiler; ellerinde çiçekler, Türk ve Bulgar bayrakları ile saatlerce yağmur altında beklediler…
Ancak protokol ve güvenlik nedeni ile geçeceği güzergah belli değildi, o yüzden insanlar Varna şehrinin değişik yerlerinde nöbet tuttular, sabırla beklediler. Lakin sevda ve özlemle topladıkları taze çiçekleri, evlerine götürmek zorunda kaldılar.
Bu durumdan Cumhurbaşkanımızı sorumlu tutamayız, lakin etrafındaki bürokratlar bu durumdan sorumlu tutulabilir.
Beyler (bürokratlar), bizi insan yerine koymayı ne zaman öğreneceksiniz?
Cumhurun programından 10 dakika kesip, Bizler ile görüştürmeye hiç mi akıl edemediniz veya etmek istemediniz?
Neymiş efenim “güvenlik, protokol ve Bulgaristan makamlarına saygı ve misafirperverliğini zedelemeyelim, ırkçı Bulgar parti ve oluşumları kışkırtmayalım…”
İyi de beyler!
Reis, Yunanistan’a, Makedonya’ya, Bosna’ya, Arnavutluk’a, Sırbistan’a gittiğinde, her yerde Türk Müslüman ahalisi tarafından coşkulu karşılamalar yapılıyor. Fakat Bulgaristan’a gelince, bazı kişi ve bürokratlar, “protokol gereği” Cumhurumuzu bizden saklama gereği duyuyorlar.
Oysa aynı zamanda Varna şehrinin değişik üst geçit ve yollarına Reis hakkında yazılan çirkin yazıları, pankartları, Varna merkezinde Irkçı Bulgarların tertipledikleri gösterileri görmezden gelirler.
Daha fazla uzatmadan şunu ifade etmek isterim:
Biz Bulgaristan kökenli Türkler, Varna’ dan boynumuz bükük, kalbimiz kırık ayrıldık.
Bazı bürokratların artık bizi üzmeyeceğini düşünerek, yazımı şu ayetle bitirmek istiyorum:
“Size bir selâm verildiği zaman, ondan daha güzeliyle veya aynı selâmla karşılık verin. Şüphesiz Allah, her şeyin hesabını gereği gibi yapandır.” (Nisâ Sûresi 86)
Erdinç İmamoğlu
News
