1877 – 1878 Osmanlı- Rusya savaşından sonra, Bulgaristan’ın başkenti Sofya ve civarında bulunan 64 caminin 61’i, çeşitli bahanelerle yıkılmıştır.
Bugün ayakta sadece üç cami kalabilmiştir. Bunlardan birincisi 1494 yılında ibadete açılan ve 1878 yılından sonra Arkeoloji müzesine çevrilen Büyük camii, ikincisi 1528 senesinde Mimar Sinan tarafından yapılan ve 1878 yılından sonra at ahırına, daha sonra (1901 yılında) Sv. Sedmoçislenitsi kilisesine çevrilen Kara camii, üçüncüsü ise 1566 senesinde ibadete açılan ve halk arasında “Hamambaşı camisi” olarak bilinen, şimdi tek ibadete açık olan Seyfullah Efendi camiidir.
1901 yılında, Bulgar şair ve roman yazarı İvan Vazov, Kara caminin kiliseye çevrilirken kubbesinin çevresine dört daha küçük kubbe ekleneceğini örenince, “Bu bir vandallıktır, estetiğe, kutsal olana saygısızlıktır. İstanbul’ da bulunan Aya Sofya örnek alınarak yapılan tonozun çevresine, bu çirkin ve gereksiz kubbeler, büyük kubbenin görülmesini engelleyip, onun ihtişamlı görünümünü engelleyeceklerdir.” diyerek isyan ettiğinde, şu cevabı almıştır:
“Proje öyle…”
Evet, “ Proje öyle”
Bilindiği gibi 1878 – 1878 Osmanlı – Rusya savaşında Osmanlı devleti yenilmiş ve daha sonra Osmanlı, Rusya ve büyük Batı ülkeleri arasında imzalanan Berlin Antlaşmasına göre, Müslümanlara ait olan camilerin korunacağına dair imzalar atılmıştır. Buna rağmen, tüm Bulgaristan’da olduğu gibi, Sofya’daki camiler de yağmurlu ve gök gürültülü havalarda bombalanıp yıkılmış, daha sonra “yıldırım düştü, yangın çıktı ve yıkıldı” gibi bahanelerle geçiştirilmiştir.
Yani… “Proje öyle…”
Sofya’da şehir planlaması yapılırken, Sofya’da ibadete açık olan tek caminin bahçe kısmı kademe kademe daraltılarak gasp edilmiş. Bununla da yetinilmeyip, caminin revak(sundurma) kolonlarından birisi tamamen cami dışına bırakılmış olup, iki revak kolonlarının arası ise kaldırım yoluna çevrilmiştir. Hatta cami revakının bir bölümü, yağmurlu havalarda yoldan geçenlerin sığınma yeri olmuştur. Cami dışında bırakılan revak kolonlarından birisi ise, – uygun zamanda – arabalar “ kazara” çarpsın diye yoldan sadece 50 cm mesafede bırakılmış.
Yani… “ Proje öyle…”
Ancak şu soruların da cevabı bekleniyor:
Her seçimden önce kendisini, Türk ve Müslüman partisi olarak tanıtan HÖH/D(P)S’nin bu yukarıda saydığım projelerin neresinde?
Bulgaristan Başmüftülüğünün yukarıdaki projeleri önlemek için ne gibi girişimleri var?
İslam İşbirliği Teşkilatının, Bulgaristan’daki bu sistemli cami yıkma projelerinden haberi var mı?
Sofya’nın tek camisi, her şeye rağmen, hala ayakta ve dirense de…
Fakat yıkılması için çeşitli projelerin her an devreye sokulabileceği gerçeği de apaçık ortada…
Haber- yorum: Durmuş Arda
Fotoğraflarla Sofya’daki camiler:
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.