15 Temmuz 2016 tarihinde FETÖ terör örgütü tarafından gerçekleştirilen hain darbe girişiminin dördüncü yıldönümüne girerken, örgütün Türkiye’de oluşturduğu tehdit ve tehlikenin büyük ölçüde bertaraf edildiğini artık rahatlıkla söyleyebiliyoruz. Bunu söylerken en büyük dayanak noktası, örgüt yapılanmalarının büyük ölçüde deşifre edilerek kurum ve kuruluşlardan tasfiye edilmesi kadar, halkımızın bu habis yapının iç yüzünü görüp toplum içinde yeniden yayılmasına fırsat vermemesine dayanıyoruz.
Hain darbe girişimine karışanlar başta olmak üzere, bu yapının mensupları büyük ölçüde derdest edilerek kanun önüne çıkarılmış, hak ettikleri cezalara çarptırılmıştır. Bu yapının unsurları nüfuz ettikleri toplum genelindeki kurum ve kuruluşlardan da büyük ölçüde temizlenmiştir.
Örgütün Türkiye dışındaki yapılanması için de aynı şeyi söylemek için ise biraz daha zamana ve çabaya ihtiyaç duyulmaktadır. Evet, örgütün zaman içinde yayıldığı yabancı ülkeler, bu yapının Türkiye için oluşturduğu tehdit ve yarattığı tahribatı gördüler ve bunun ne kadar tehlikeli bir şema olduğunu anladılar. Ancak bu yapının kendi ülkeleri ve halkları için de ciddi bir tehdit teşkil edebileceğini anlamaları maalesef zaman alıyor. Bu yapıyı yararlı bir enstrüman olarak kullanan ülkeler elbette istisnadır, zira bir kısmı müttefik bilinen bu ülkeler bilerek ve isteyerek bu toksik yapının yanında veya arkasında durmaya, çeşitli imkanlarıyla bu yapıyı desteklemeye maalesef devam ediyorlar. Ancak çok geçmeden bu yapıların bumerang gibi kendilerini de vuracağını söylemek suretiyle şimdiden bu ülkeleri uyarmak isteriz.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti tüm kurumlarıyla bu yapıya karşı Türkiye içinde olduğu kadar yurtdışında da mücadelede güçlü bir kararlılığa sahiptir. Bu yapının gizli ve kirli yüzünü her fırsatta ve tüm zeminlerde muhataplarımıza anlatıyoruz, anlatmaya da devam edeceğiz. Çünkü biliyoruz ki bu yapının kötü alışkanlıklarını ve ciddi suç teşkil eden manipülatif eylemlerini kaçıp gizlendikleri ülkelerde de sürdürmesi kaçınılmazdır. Bu yapının Türkiye’de yaptıkları tahribatı, zamanı gelince saklandıkları ülkelere de yaşatacaklarından şüphe duyulmamalıdır. Bu anlayışla başta dost ve müttefiklerimiz olmak üzere tüm ülkelerin gerekli tedbirleri almalarını ve bu yapıyla mücadele için gerekli hassasiyeti göstermelerini bekliyoruz.
Bulgaristan 15 Temmuz hain darbe girişiminde doğru yerde, demokrasinin ve Türk halkının meşru iradesinin yanında olduğunu tereddütsüz şekilde ilan eden ender ülkeler arasında yer almıştır. Türk halkı Bulgaristan hükümetinin ve halkının bu duruşunu her zaman hatırlayacaktır. Bu habis yapının kökünün kazınması için Bulgaristan hükümeti ile her zaman verimli ve yapıcı bir işbirliği içinde olduk. Sonuç olarak FETÖ, Bulgaristan’da kendisine melce bulamamıştır. Maske ile hareket imkanı bulabilmekle birlikte, bu maske çirkin yüzlerini gizlemekte yeterli olmamaktadır.
Örgütün Bulgaristan’daki medya yapılanması büyük ölçüde çökmüş, yalnızca internet tabanlı yürüyen bir mecra kalmıştır. Eğitim faaliyetleri de sınırlanmış olmakla birlikte, maalesef, Filibe ve Sofya’da genç beyinleri zehirlemeye devam eden FETÖ iltisaklı iki okul hala faaldir. Hukuk zemininin boşluklarından yararlanarak faaliyetlerini sürdüren bu iki okulun kontrolünün bu yapının elinden alınması her şeyden önce Bulgaristan’ın ve çocukları burada eğitim gören ailelerin yararınadır. Kullanılan “Dostluk/Arkadaşlık” gibi kulağa hoş gelen isimlerin, bu örgüt için sadece bir maske ve insanları kandırmak için kullanılan içi boş kavramlardan ibaret olduğu bilinmelidir. Bu yapının sadece Türk ve Müslüman toplum için değil diğer inanç ve milliyetler için de tehlikeli olduğu bilinmelidir. Bu nedenle Bulgaristan’da yaşayan Türk/Müslüman toplum kadar Bulgar/Hristiyan topluma da bu konuda dikkatli olmalarını tavsiye ediyoruz.
15 Temmuz, Türk toplumu için kendi askerinin üniformasını taşıyan hainlerin saldırısına maruz kaldığı acı bir travma olduğu kadar, büyük bir badireyi birlik ve beraberlik içinde atlatarak demokrasiyi ayakta tutmayı başaran halkımız için “Demokrasi ve Milli Birlik Günü” olarak kutlanan bir bayramdır. Bu vesileyle, darbe girişimine karşı direnirken yaşamlarını feda eden 251 şehidimizi rahmetle, binlerce gazimizi minnetle anıyorum. Milletimizin “Demokrasi ve Milli Birlik Günü” kutlu olsun!
Türkiye Cumhuriyeti Filibe Başkonsolosu Hüseyin Ergani
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.