Dün, Bulgaristan Kırcaali bölgesinde “gazetecilik” yapan İlhan Anday’ın öldüğü haberi geldi…
“Gazeteci” İlhan Anday ile 2009 senesinin başında tanıştım, hatta bir grup gazeteciyle içkili yemek yedik. Daha sonra, gazetelerine verdiğimiz dernek genel kurul ilanlarıyla ilgili birkaç defa daha görüştük.
İlhan Anday, HÖH/D(p)S belediyelerinden aldığı abonelik ve ilanlarla beslendiği için, 2016 yılında kurulan DOST Partisine ve bu partiye sempati duyanlara acımasızca saldırmaya başladı. Bundan bende nasibimi aldım…
2017 yılının başında, İlhan Anday’ın yönettiği rodopi24 sitesinde şöyle bir yazı çıktı:
“Lütfi Mestan ve Şabanali Ahmet’in ihbarıyla, 160 Bulgaristan vatandaşına Türkiye yasağı konulduğu, bu ikilinin ekibinden olan Durmuş Arda’nın sitemize yaptığı itiraftan anlaşıldı.”
Açıkça belirtmek isterim ki, ben “rodopi 24” sitesine böyle bir açıklamada bulunmadım. İlhan Anday’ın Türkiye yasağı, sıradan insanların dahi bildiği bir olaydı. Türkiye yasağı olan 160 kişilik Bulgaristan vatandaşı listesinden ise haberim yoktu.
Tetikçi kalem İlhan Anday, bu yalan haberle DSOT Partisine nifak sokmaya çalışmış, fakat başaramamıştı.
Bende, bu siteden kendisine karşılık verdiğimde, benim oturduğum adresi sitesinde yayınlayarak, beni hedef göstermek istedi, yani bir nevi tetikçilik yaptı…
Daha sonra, basın yoluyla birkaç sataşmamız daha oldu ve sitesinin okuyucu yorumlarında bana hep çamur atıldı. Kendisine karşı yapılan yorumlar hemen silinirken, bana karşı yapılan yorumları kasıtlı olarak silmedi veya geç sildi.
Son aylarda, İlhan Anday, HÖH/D(p)S fraksiyonlarından Delyan Peevski’yi desteklemeye başladı. Düne kadar ekmeğini yediği HÖH/D(p)S mensuplarına, eski belediye başkanlarına acımasızca saldırmaya başladı, çünkü bol paranın kokusunu almıştı…
Örnek vermek gerekirse…
Geçenlerde HÖH/D(p)S Avrupa Parlamentosu milletvekili olan İlhan Küçük hakkında, özetle şöyle bir yazı yazmıştı:
“…Çok çirkin ve hatta sinir bozucuydu. Bu sabah televizyonlardan birinde bir politikacının yalanlarla çıkması ve aynı zamanda başka bir kanalda da, medyanın da ortaya koyduğu gibi sevgilisinin yürümesi…
Erkek aşkı! İtirazımız yok, ön yargımız yok. Avrupa Parlamentosu’ndaki bazı kişiler, kıçı ve genderizm(cinsiyetçilik) üzerinden kariyer yapıyor. Hayatı böyle anlıyorlar, kendilerini böyle düzeltiyorlar, böyle düzelttiriyorlar. Liberal tipler, hayatta ve sağlıklı olsunlar.
Ama kışkırtıcı kelimelerinden dolayı “i..e g….e tekme atılması gerekiyor”. Brüksel’de uzun süre özgürce yaşadıktan sonra etnik kökenine zaten yabancı olan bir adamın sözleri; ilgilerine, ihtiyaçlarına, her şeylerine yabancı. Fakat kendi kıçına göre ayarlı…”
Yukarıdaki İlhan Anday yazısından, İlhan Küçük’ün eşcinsel olduğunu anlıyoruz, hangi konuda yalan söylediği anlaşılmıyor ve kendisine “önyargımız yok” yazılsa da, bol bol hakaret ediliyor…
İlhan Anday’ın “gazeteciliği” işte buydu.
“Ölenin arkasından kötü söz söylenmez” veya “Allah’ın sopası yok” diyenleri de duyar gibiyim.
Ben şahsen böyle boş deyimlere kulak asmıyorum.
Kimse bu dünyaya kazık çakmayacak, zamanı geldiğinde hepimiz öleceğiz.
Ölüm, hayatın bir parçasıdır!
İlhan Anday’ın seçimlerden hemen önce beyin kanaması geçirmesi rastlantı değildir.
İlhan Anday, HÖH/D(p)S Peevski fraksiyonunu destekleme ve yüceltme, senelerdir ekmeğini yediği diğer fraksiyona ise çamur atma misyonu(görevi) üstlenmişti.
Bu gazetecilik değil, olsa olsa tetikçi kalem görevi olur.
İlhan Anday, bu misyona kendisini fazla kaptırdı ve bünyesi bunu kaldıramadı.
56, ölmek için genç bir yaştır!
Ne diyelim…
Tanrı, suçlarını affetsin!
Durmuş Arda
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.