(Mizah)
Size yalan bana gerçek, şu seçim gününü dört gözle bekliyorum. Bu, öyle bir bekleyiş ki, yerimde durup dururken üste üste tarifi güç, bir takım sevinç ve coşku alametlerine teslim oluveriyorum.
Evet, seçim günü öyle bir gün ki, bayram desem, az, düğün desem gene az.
O gün, bir gelsin, şöyle, erken erken kalkacağım, saçımı, tıraşımı düzene koyduktan sonra, takım elbisem ve kırmızılı kravatımı da bir takarak, bastonumu kavrayıp tıpış tıpış sandık mekanına doğru yola koyulacağım
–Nedir bu sevinç, bu coşku da niye?- diyenler olacaktır, muhakkak. Hele, hele bir beklentiniz, bir çıkarınız olmalı..
— Ne çıkarı, ne beklentisi, kardeşim?! Benim için ve tüm emekliler için, seçim günü, olağanüstü bir gündür! O gün, sadece o gün, bizi adamdan sayarlar! Allah’ ın sıradan günlerinde kamburu fırlamış, elinde baston ya da bir köşeye yığılmış gibi oturan yaşlı dede ve nineye kim bakar?
Ama seçim günü bülteni elimize alır, gayet önemli bir iş bitiriyormuş gibi karanlık odaya yöneliriz. Sandığı tutanlar, çevredekilerin tümü gülücüklerle bizi takip ederler. Öteki günlerde bize bir yarım adam yaklaşımı sergilenirse, seçim günü tam adam oluruz. Yeni seçime girmiş bir delikanlının oyu ne kadar geçerliyse, yaşlı, emekli bir adamın oyu da o boyutlardadır.
Ha, sen ol da, seçim gününü coşkulu, heyecanlı bekleme!!
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.