Geçen Mart ayında, Güney Kıbrıs lideri Nikos Anastasiadis, Kıbrıs’taki barış görüşmelerine ivme kazandırılması amacıyla, Avrupa Birliği’ne Türkçe’nin resmi dil olarak tanınması için başvuruda bulunmuştu.
Geçen gün, Avrupa Parlamentosunun, “…Kıbrıs(Güney) Cumhurbaşkanı sayın Nikos Anastasiadis’in, Türkçe’nin Avrupa Birliği resmi dili olması önerisini kabul ederek, tarafların süratle bu konudaki sürecin hızlandırılması için davet etmektedir” kararı, her nedense Bulgaristan’daki bazı çevreleri rahatsız etmiştir.
Bulgaristan’da faaliyet gösteren VMRO(Tarihteki açılımı şudur: Makedon İç devrim Organizasyonu) partisi Avrupa milletvekili olan Angel Cambazki, Bulgaristan basınına, “Bu(Türkçe’nin) Bulgaristan için doğrudan bir tehdittir. Uzun vadede diğer Avrupa ülkeleri için de bir tehdittir, fakat bu onların sorunu. İntihar etmeye karar verdilerse, bu onların sorunu… Bu metin(Türkçe resmi dil konusu) Avrupa Konseyine gelince, Bulgaristan, bunu koşulsuz ve karalılıkla veto etmeli. Benim görüşüm dışında, başka bir duruş sergilemenin hiçbir bahane ve açıklaması olamaz. Gerisi, vatana ihanettir” açıklaması yapmıştır.
Eyvah, eyvah, Türkçe’nin Avrupa’da resmi dil olması, Bulgaristan için doğrudan bir tehditmiş… Buna kargalar bile güler.
Patriotarlığın(vatenseviciliğin) bu kadarına da pes doğrusu!
Durmuş Arda
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.