DOLAR 33,9008 0.03%
EURO 37,6352 -0.04%
ALTIN 2.809,880,81
BITCOIN 20549673.85691%
Kırklareli
27°

AÇIK

SABAHA KALAN SÜRE

Bırakınız yapsınlar! (laissez faire!) Bırakınız oyuncak kalsınlar

Bırakınız yapsınlar! (laissez faire!) Bırakınız oyuncak kalsınlar

ABONE OL
22 Nisan 2016 11:02
Bırakınız yapsınlar! (laissez faire!) Bırakınız oyuncak kalsınlar
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Artık gün geçmiyor, Kapıkule’den yeni bir heyet belirmesin.

Sanki, bu kerataların başka işi ve gücü yok.

Tek dertleri ve gayeleri, herhangi bir belediye başkanı veya vali yardımcısıyla tokalaşmak ve beraberce selfie çektirmek.

Bir it dalaşı olarak algılanmaya başlandı bu curcuna oyunu. Adeta itin ve kurdun izi birbirine karışmış durumda.

O zaman şöyle bir düşünelim.

Kim ve hangi akılla yazıyor bu kısır senaryoyu?

Burada güdülen amaç nedir?

Türkiye Cumhuriyeti’ne, o kadar çok mu muhtaç, Peevski ve Doğan’ın partisi?

Hiç sanmam!

Bence, kendi ülkesini batıranların ve Türkiye safını tutmayanların derdi ve amacı farklı olmalı.

Şu an aklıma Konfiçyüs geldi.

İnsanların birbirleriyle anlaşmaları için aynı kelimeye aynı anlamı vermeleri gerektiğini belirtiyor.

Amet’inkiler, iki çeşit Türkiye devleti görmek arzusunda, halbuki tek Türkiye var.

O da, Peevski ve Doğan’ın Türkiye’si değil…

Belli ki, insanımızın peşinde koştuklarının ne bir belli ideolojileri var, ne de bizi nereye taşıyacaklarını biliyorlar.

Bu acemi oyuna bir de liberalizm kılıfı uydurmuşlar.

Halbuki, bunun ne olduğunu kim biliyor ülkemizde?

Sanki herkes bu akımın ideologlarından Friedrich von Hayek’in 25’i bulan teorik kitaplarını ezberlemiş…

Aslında bunları okumak istesek bile, hiç bir şey kavramayız, çünkü yüksek bir bilimsel dilde yazılmışlar.

Liberalizmin ana kodu; “Laissez faire!”

Yani,”Bırakınız yapsınlar!” “Bırakınız olsunlar!”

Tam da Amet’in gızanları için geçerli bu özgürlük tanımı.

Zaten her istediklerini yapmakta özgürler, “liberal” beyefendicikler!

Deliorman’da veya Rodoplar’da, istenmediğini, siyasi güvenceyi kaybettiğini anlamakta zorluk çeken bu güruh, baktı ki, rakipleri için Ankara’nın kapıları geriye kadar açık, o da hemen İzmir’in yolunu tuttu.

Zavallılar, unutuyorlar ki, Kapıkule’nin gümrük amiri Ankara’dan tayin ediliyor.

Bulgaristan Türkü’nün meselesi, her zaman Türkiye devletinin meselesidir.

Parti liderleriyle veya belediye başkanlarıyla poz vermenin hiç bir anlamı yok…

Bizim Eğridere merkezine şadıravan yaptırmakla veya Cebel’e cenaze arabası hibe etmekle mi düzlüğe çıkacağız?

Yakında boşalan köy ve kasabalarımızda bir tek in ve cinler kalacak!

Biz, işte böyle pisi pisine harcanmaktayız…

Sırf, iktidar partisine gıcıklık olsun diye, seni, İzmir’in veya Edirne’nin ilçe belediye başkanları kabul etse ne yazar, etmese ne olur?

Kime ve neyi ispat etmek peşindesiniz?

Rüştünüzü ispatlama zamanınız çok geride kaldı…

Rus uçağı ile beraber düşmedi mi, senin o bütün cılız, şaibeli, satılmış ve yetersiz itibarın…

Adettendir, İzmir’e gitmişken, keşke, beş dakikalığına göçmen derneklerine de uğrasaydınız.

Bir de üzerinde hala çiçekleri kurumamış taze bir şehit mezarımız var orda…

Ama utandınız dimi? Yüzünüz kızardı! Şevkiniz kırıldı!

Keşke, bir de o Rus uçağının pilotunu vuran delikanlıyı ziyaret etseydiniz. İzmir’de yargılanmakta kendisi…

Sizde, o malum uçağı vuran Türkün ruhu yok anlaşılan…

Daha ne diyeyim!

Nihayetinde, Diyarbakır, sizleri beklemekte, Peevski ve Doğan’ın sevimsiz oyuncakları…

Bir de Dubai’yi Delyan’ın kazakları basmış diyorlar.

Mümin TOPÇU

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

SON DAKİKA HABERLERİ

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.