Kadınlar, 8 Mart Uluslararası Kadınlar Gününü, asırlar boyu verdikleri eşitlik, hak, özgürlük mücadelesi sonucu kazanmışlardır.
Kadınların ilk eşitlik mücadelesi Eski Yunanlılar döneminde başlasa da, ilk toplu tepkilerini Fransız devriminde “eşitlik, özgürlük, kardeşlik” olarak göstermişlerdir.
Kadınların ilk eşitlik mücadelesi eski çağlara dayansa da, ilk toplu tepkilerini Fransız devriminde “eşitlik, özgürlük, kardeşlik” olarak göstermişlerdir.
Kadınların ilk organize toplu gösterileri ise, 8 Mart 1857 Günü olmuştur. New York tekstil fabrikalarında çalışan binlerce kadın, erkeklerle eşit haklar, iş saatlerinin düşürülmesi, çalışma koşullarının ve ücretlerinin iyileştirilmesi için yürüyüş yaparlar. Aynı gün binlerce tekstil işçisi kadın greve çıkar. Fakat grevin yayılmasını önlemek için binlerce kadın bir fabrikaya kilitlenir, ancak fabrikada kasıtlı olarak çıkartılan yangın sonucu, 129 kadın yanarak hayatını kaybeder. Bu hayatlarını kaybeden kadınlar için daha sonraki yıllarda protesto yürüyüşlü anma törenleri düzenlenir ve bu yürüyüşlerde kadınların isteklerine seçme – seçilme hakları da eklenir. Sonuç olarak 1910 yılından sonra Amerika’da ve Avrupa’nın bazı ülkelerinde her yıl “kadınlar günü” kutlanmaya başlanır ve Avrupa ülkelerinin çoğunda, kadınlara seçme ve seçilme hakkı verilir.
1977 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 8 Mart’ı Uluslararası Kadınlar Günü ve kadın bayramı olarak kabul etmiştir. O tarihten sonra 8 Mart, bütün dünyada kadınlar bayramı ve uluslararası kadın dayanışması günü olarak kutlanır.
Bugün, 8 Mart Uluslararası Kadınlar Günüdür…
Peki, kadınlar, biz erkeklerden ne ister?
İnternette kadınlar tarafından yazılan şöyle bir yazı dolaşmaktadır:
“Kadın, ne mi ister? Hala mı anlamadınız? Yürekli adam ister; sevilmek, kıskanılmak, benimsenmek ister! İlk 4 maddeyi söyledik. Kaldı 9996…”
Sayılan ilk 4 maddeyi tüm erkekler biliyor da…
Kalan diğer 9996 isteğin tamamını, yeryüzünde anlamış erkek yoktur herhalde…
Biz erkekler, kadın ruhunu anlayamadığımız için, kadınlar bize “dana”, “öküz”, “odun” gibi sıfatlar taksalar da, yine de bizleri bu hallerimizle sevmeye devam ediyorlar. Kendileri genelde makyajlı, bakımlı olsalar da, bizim göbekli, sakallı, bıyıklı, bakımsız, pasaklı hallerimize hoşgörülü davranabiliyorlar.
Bazımız, kadınların kadınlığını katletmekten haz alıyor ve bununla da gurur duyuyor olsa da, kadın, sevilecek, sayılacak bir varlıktır.
Sevilen, sayılan, seven kadın, hayat doludur; erkeğine ve çocuklarına mutluluk verir, neşe saçar.
Allah, kadını iyi ki yaratmış…
Bu vesileyle…
Tüm kadınların, -özellikle eşimin – 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutlar; aileleri ve sevdikleriyle birlikte sağlıklı, daima neşeli, mutluluk saçmalarını diliyorum!
Durmuş Arda
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.