DOLAR 36,2594 0.03%
EURO 37,9466 -0.25%
ALTIN 3.395,830,56
BITCOIN 3468239-0.5249%
Kırklareli

KAPALI

SABAHA KALAN SÜRE

Belene mağdurlarından Mümin Çolakoğlu, Bulgaristan savcılık makamlarından tazminat kazandı

Belene mağdurlarından Mümin Çolakoğlu, Bulgaristan savcılık makamlarından tazminat kazandı

ABONE OL
20 Mayıs 2020 08:36
Belene mağdurlarından Mümin Çolakoğlu, Bulgaristan savcılık makamlarından tazminat kazandı
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Bulgaristan basınına göre, Sofya mahkemesi, Belene mağdurlarından Mümin Çolakoğlu’nun 1984-1989 yıllarında Bulgaristan’da Türklere karşı girişilen asimilasyon politikaları döneminde, kendisinin ve ailesinin mağduriyeti konusunda açılan kamu davalarının Bulgaristan savcılık makamlarınca senelerdir sonuca bağlanmadığı gerekçesiyle açtığı tazminat davasını haklı buldu.

Sofya mahkemesi kararında, Mümin Çolakoğlu’nun asimilasyon politikalarına karşı çıktığı gerekçesiyle, 1985 yılında öğretmenlik yaptığı Tosçalı(Gorno Prahovo) okulundaki görevinden atıldıktan sonra, iki sene Belene ve Bobovdol kamplarında tutulduğu, iki sene de Koçerinovo köyüne sürgüne gönderildikten sonra da, 1989 yılında ailesiyle birlikte Türkiye’ye göçe zorlandığı belirtilmektedir.

Sofya mahkemesi, savcılığın asimilasyon dönemi 446 mağdurun isimlerini ve adreslerini tespit ettiğini ve bunların 312’sinin ifadelerinin alındığı halde, 134’üne ulaşılamadığı gerekçesiyle soruşturmayı durdurduğunu, ancak delillerin çoğunun toplanmasına rağmen, savcılık makamlarının 30 senedir devam eden soruşturma süresini tam 12 sene geciktirdiğini, buda mağdurlarda Zeigarnik etkisi yaratarak psikolojilerini olumsuz etkilediğini ve ilerleyen yaşlarını da göz önüne alınarak, savcılık makamının Belene mağduru Mümin Çolakoğlu’na 30 bin leva(15 bin Euro) tazminat ödenmesi hükmünü getirmiştir.

Sofya mahkemesinin bu kararı, – her ne kadar sembolik olsa da – Bulgaristan savcılık makamlarının asimilasyon dönemi suçlarını gizlediğinin bir göstergesidir.

Örneğin Kırcaali bölge savcılığı da, Kırcaali merkezli ALTAY Derneğinin, Aralık 1984 yılında, Kırcaali’ye bağlı Yurtçular köyünde, asimilasyon politikalarına karşı yürütülen politikalara karşı yapılan barışçı protesto yürüyüşünde, annesinin kucağındaki 18 aylık Türkan bebeği, Ayşe Molla Hasan’ı ve Yakup Musa’yı katledenlerin bulunup cezalandırılması gerekçesiyle yaptığı suç duyurusuna, takipsizlik kararı vermiştir.

Türkan bebek davasının sudan sebeplerle ertelenme gerekçesi...

Türkan bebek davasının sudan sebeplerle ertelenme gerekçesi…

Türkan bebek davasının sudan sebeplerle ertelenme gerekçesinin 2. sayfası...

Türkan bebek davasının sudan sebeplerle ertelenme gerekçesinin 2. sayfası…

Kırcaali bölge savcılığının takipsizlik kararı, daha önce Filibe(Plovdiv) bölge savcılığının oluşturduğu 1450/1990 nolu dosyaya, aynı savcılığın 09.02.1993 tarihinde verdiği ön soruşturmaya, VII- 11/1993 nolu soruşturma dosyasına ve bu soruşturmalar sonucu, Filibe Askeri Mahkemesinin 01.03.2013 tarihinde Türkan bebeği, Ayşe Mümün Aptullah’ı, ve Musa Yakup’u katledenlerin “faillerinin bilinmediği” gerekçesiyle soruşturmanın durdurulması gerekçesine dayanmaktadır.

Savcılığın yazısından Türkan bebek cinayeti dosyası soruşturmasının da, Filibe Askeri Mahkemesi tarafından sadece durdurulduğu, ancak dosyanın kapanmadığı anlaşılmaktadır.

Görüldüğü gibi, Bulgaristan makamları, 1984 yıllarındaki asimilasyon dönemi ile ilgili suçluları teşhir edip adalet önüne çıkarmak istemiyor, çünkü o dönemin gestaposu sayılan gizli servisi DS ajanları hala görev başındadır. Bulgaristan, eski rejim kadrolarını devlet kademelerinden temizlemeyen tek Doğu Avrupa ülkesidir.

Bulgaristan askeri savcılığının asimilasyon süreci ile ilgili soruşturması ise, tamamen göz boyama amaçlıdır.  Daha 90’lı senelerden beri Sofya’ya ifadeye çağrılan Belene mağdurlarının birçoğu,  ifade verdikten sonra, Sofya sokaklarında “belirsiz” kişiler tarafından acımasızca dövüldüğü bilinen bir gerçektir. Bu “belirsiz” kişilerin de eski DS ajanları veya onların tuttuğu paralı katiller olduğu da bilinen bir gerçektir. Buna rağmen, çoğunluğun ifade verdiği de görülmektedir.

Eski DS kadrolarının ve onların uzantılarının Bulgaristan resmi makamlarından temizlenmediği sürece, 1984-1989 asimilasyon süreci ile ilgili davaların sonuçlanması ise, hayal olduğu da bilinen bir gerçektir!

Peki, Mümin Çolakoğlu kimdir?

Yukarıda da belirtildiği gibi, Mümin Çolakoğlu, 1949 Tosçalı doğumlu olup, 70 senelerin başında aynı köy okuluna öğretmen olarak atanmıştır.

Rejimin gestaposu sayılan DS ajanı olan, Bulgaristan’daki Türk asıllı çocukların asimilasyon sürecine katılan, ibadet edilmesin diye cami önlerinde nöbet tutan, Türklerin buzdolaplarında kurban etleri arayan, bir dilim ekmek için kendini satan sözde Türk asıllı birçok öğretmenin aksine, Mümin Çolakoğlu, tüm baskılara ve işkencelere rağmen asimilasyon sürecine karşı direnen nadir öğretmenlerden birisidir.

Bulgaristan savcılık makamlarını tazminat ödemeye mahkum eden Mümin Çolakoğlu, Türkiye’de de 25 sene öğretmenlik yapmıştır.

Durmuş Arda

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

SON DAKİKA HABERLERİ

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.