Recep Tayyip Erdoğan, son bakanlar kurulunu, yine Karadeniz bölgesi kökenli ağırlıklı kişilerden oluşturdu…
Erdoğan ile birlikte 19 kişiden oluşan bakanlar kurulunun 8’i, kendisi gibi Karadeniz kökenlidir.
İşte yeni bakanlar kurulundaki Karadeniz kökenliler:
- Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan – Rize
- Adalet Bakanı Yılmaz Tunç – Bartın.
- Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdülkadir Uraloğlu – Trabzon
- Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar – Trabzon
- Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak – Rize
- Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler – Bayburt.
- Sanayii ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır – Giresun
- Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı – Kastamonu
Diğer bakanların 4’ü Konya; Bingöl, Mardin, Kayseri, Van, Batman, Antalya, Erzurum kökenli de birer bakan vardır.
Yani yeni bakanlar kurulu, Karadeniz bölgesi dışında, İç Anadolu bölgesi, Doğu Anadolu bölgesi, Güneydoğu Anadolu bölgesi ve Akdeniz bölgesi kökenlilerden oluşmaktadır.
27 milyon insanın yaşadığı Marmara bölgesi kökenli ve 10 milyon insanın yaşadığı Ege bölgesi kökenli tek bir bakan yoktur. 10 milyonluk Akdeniz bölgesinden ise tek bakan vardır.
Eğitimin, çağdaşlığın, medeniyetin, sanayi ve tarım üretimin en yüksek olduğu, Türkiye’nin üçte birinin yaşadığı, ekonominin lokomotifi olduğu Marmara ve Ege bölgesi kökenli tek bir bakanın olmaması, yeni bakanlar kurulunun ne kadar başarılı olacağını tahmin etmek zor olmasa gerek…
Ben şahsen, yeni bakanların arasında, – başta Erdoğan olmak üzere – Türk milli duygusu güçlü bir bakanlar kurulu üyesi göremiyorum.
Onun için, yeni bakanların Türk milletinin geneline bir faydası olacağını düşünmüyorum.
Ancak Erdoğan gibi, kendi hemşerilerine bir faydaları belki olabilir.
Türkiye’nin belirli bölgelerinden seçilen yeni bakanların, liyakat sahibi olacaklarını da düşünmek saflık olur.
Ancak Kahramanmaraş depreminden sonra, askeri 2 gün kışlasından çıkaramayan Hulusi Akar, suç örgütü üyeleriyle samimi fotoğrafları bulunan Süleyman Soylu, ekonomiden bihaber Nurettin Nebati gibi bakanların, yeni kabinede yer almamaları sevindirici olsa da, yerlerine atananların performansını gördükten sonra, hayal kırıklığı da yaşayabiliriz.
Bu yeni hükümetin kurulmasından bir hafta sonra, Euro bazında şahsen benim emekli maaşım 50 Euro azaldı. Dolayısıyla alım gücüm de 1250 Lira kadar düştü…
Emekli olduğum 2009 yılından beri ise, – alım gücü bakımından- emekli maaşım %80 azaldı.
EYT’li olan eşim yeni emekli oldu, şu an ikimizin aldığı emekli maaşları, benim 2009 yılında aldığım emekli maaşımın ancak üçte biri kadardır…
14 senedir, orta gelir sınıfından, alt gelir sınıfına kademe kademe iniyoruz…
Yeni bakanlar kuruluna derin bir bakış yapıldığında, Erdoğan, Türkiye’yi kademe kademe Azerbaycan, Türkmenistan, Kazakistan vs gibi modellere taşımaya çalışıyor. Oralarda orta sınıf diye bir şey yok.
Bize en yakın Azerbaycan örneğinin alırsak…
Azerbaycan’ın bir önceki devlet başkanı olan Haydar Aliev, oğlu İlham Aliev’i ilk önce devlet petrol şirketi olan SOCAR’ın başkan yardımcısı, daha sonra milletvekili, daha sonra ise başbakan yaptı. Haydar Aliev 2003 yılında öldüğünde, oğlu İlham, devlet ve parlamento içindeki ağlarını zaten örmüştü ve Azerbaycan devletinin başına geçmesi zor olmadı. Şimdi İlham Aliev, karısı Mihriban Alieva’yı başkan yardımcısı olarak atadı…
Erdoğan’ın da Azerbaycan modeline yakın bir taktik izlediği görülmektedir…
Erdoğan, damadı Berat Albayrak’ı ilk önce Enerji ve Tabii Kaynaklar bakanı yaptı, daha sonra ise ekonomi bakanı yaptı. Fakat bu tutmadı, Berat, ekonomiyi de, devleti de batırdı…
Şimdi ekonomiyi düzeltmesi için Mehmet Şimşek’i ekonominin başına getirdi. Şayet ekonomi toparlanırsa, Cumhurbaşkanı yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın “affını isteyip” bu görevden ayrılacağını ve onun yerine Recep T. Erdoğan, kendi oğlu Bilal Erdoğan’ı atayacağını düşünüyorum. Bilal Erdoğan’ın TÜRGEV, TÜGVA gibi vakıflarda, AKP milletvekili adaylıklarında, bürokrasideki atamalarda etkili olduğu bilinen bir gerçektir. Yani İlham Aliev örneğindeki gibi, R.T Erdoğan sonrası için, Bilal Erdoğan’da devlet içindeki ağlarını örüyor olabilir..
Ancak, Azerbaycan 33 senelik bir devlettir, köklü devlet geleneği yoktur. Osmanlı’nin devamı olan Türkiye’de ise köklü devlet geleneği vardır.
Bu nedenle, Erdoğanların Azerbaycan taktiği tutmayabilir.
Tutmasa da, Türkiye, yapboz tahtasına çevrildi.
Bunun acısını da milletçe çekiyoruz!
Durmuş Arda
News
